iman fikrinin orijinal anlamı ve ateistler

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

 

Ateist kişi, Tanrı’ya %100 inanmasını gerektiren hiçbir kanıt bulunmadığını iddia ediyor.

Cevap: İnanç meselesinin %100 kanıtlanması mümkün değildir, aksi takdirde iman fikri orijinal anlamından kaybolmuş olur. %100 inancı, rehberi soran kimse, inanç ve varoluş meselesi hakkında hiçbir şey bilmiyor, tesadüflerin olduğuna inanıyor:

“Bir de dediler ki: “Ona (açıktan göreceğimiz) bir melek indirilse ya!” Eğer (öyle) bir melek indirseydik artık iş bitirilmiş olurdu, sonra da kendilerine göz açtırılmazdı. (Hemen helâk edilirlerdi.)” (Enam 6/8)

“Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar”. (Şuara 26/4)

%100 inançla ilgili kesin kanıt arıyorsan bu ancak şu şekilde olur, isteğe bağlı bir inanç sistemi değil zorunlu bir inanç olacaktır.

Mesela; Güneşin varlığına iman gibi, bu iman ödül veya cezayı gerektirmez, kanıt ortadadır.

Bu durumda imana zorlanırsın. Bu kanıt sadece akıl ve mantıktan en uzaktaki kişi tarafından aranır:

“Bilmeyenler, “Allah bizimle konuşsa, ya da bize bir mucize gelse ya!” derler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişti. Onların kalpleri (anlayışları) birbirine benziyor. Biz ayetleri, kesin olarak inanacak bir toplum için açıkladık.” (Bakara 2/118)

Allah ayetlerini tüm insanlara bildirmiştir. Ayetler, Allah’a inanmak ve teslim olmak isteyenlere açıktır:

“Yine şöyle derler: “Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık.”” (Mülk 67/10)

İnancın değerlendirilmesi rasyonel bir zihinsel değerlendirmedir. Karar verme ve seçimi gerektirir. İnancın kaynağı, zihinsel teslimiyete dayanmaktadır.

İnceleme fikrinden yoksun kişi, dini sorunların merkezinde yer alan görünmez olana inanç sorununda, %100 inanç kanıtına sahip olmak için teslimiyet sürecine dâhil olmadığından sürekli yokluk düşüncesiyle çözümün ne olduğunu arar durur fakat bulamaz:

“Allah, şöyle diyecek: “Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.”” (Maide 5/119)

Hisham Alabed