Allah adildir ve hikmet sahibidir. Ancak dünyada zulmün var olması, Allah’ın adaletsiz olduğu anlamına gelmez; bilakis, dünya bir imtihan yeridir ve bu imtihanın bir parçası da insanların adaleti mi yoksa zulmü mü seçecekleriyle ilgilidir.
Allah insanlara irade ve seçim özgürlüğü vermiştir. Kimi adaleti tercih eder, kimi ise zulmü seçer. Zulmün varlığı, insanların nasıl tepki vereceğini sınar: Hak için mi duracaklar, yoksa susacaklar mı? Mazlum sabredecek mi, yoksa isyan mı edecek? Zalim yaptığı haksızlıktan vazgeçecek mi, yoksa devam mı edecek?
Aslında dünya bir mükâfat ve ceza yurdu değildir; sadece bir sınav yeridir. Asıl hesap ve adalet, kıyamet gününde tam olarak gerçekleşecektir. O gün Allah, mazlumun hakkını zalimden alacaktır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Onları, gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim 42).
Bu, zulmün cezasız kalmayacağını, ancak Allah’ın bir hikmetle belirli bir zamana kadar ertelediğini gösterir. Ayrıca, zalimler bazen dünyada da cezalandırılır.
Bazen zulüm gibi görünen şeyler, aslında insan için bir imtihan ya da ileride hayırlı bir sonuca vesile olabilir. Şu an anlamasak bile, ileride veya ahirette Allah’ın adaletini tam olarak göreceğiz.
Hisham ALABED