Herkes zinanın çoğalmasından, ahlaksızlığın yaygınlaşmasından gençlerin bozulmasından şikâyet ediyor. Ama aynı “herkes” gençler evlenmesin diye elinden geleni yapıyor günümüzde. İnsanlar artık büyük bedeller ödeyerek bir yuvanın temelini atmaya başladı. “başkası” için yaşayan insan başkası için onca masraf yapıyor.
Evlenirken olmazsa olmazlar arasına katılan her eşya yüzünden insanlar evlenmekten uzak duruyor. Sadece seküler tayfayı kastettiğim düşünülmesin, Osmanlı motifli kocaman davetiyeler ayetler ile süslenirken, “israf etmeyin” ayeti romantik İslamcılarda görmezden geliniyor.
Genellikle gelinin ailesi tarafından dillendirilen “Bir kere evleniyorsun” zehirini alan zaten tüketmeye kodlanmış her genç, parya olarak çıktığı bu yolda paramparça olarak bir birlikteliği sürdürme telaşına düşüyor.
“İkisinin de maaşı var, beraber öderler” diyerek aldırılan ya da yaptırılan her masraf “beraber sürünmeye” zemin hazırlıyor.
“Şu da lazım lobisi” mekânları daralttığı gibi kalpleri de köreltiyor. Evler “lâzım, alınacak” yargısıyla dolduruldukça, dar geliyor. Bir süre sonra o ev, evli çiftin barınağı olmaktan çıkıp, eşya deposu işlevi kazanmaya başlıyor. Aslında bu bir boğulmadır.
Fiyonklu çay kaşığını “başkası ne der?” kafası ile evine alan kadın “ben bu çay kaşığı ile mutlu olacak mıyım?” sorusunu kendine sorma genişliğine bile gelemiyor. Çünkü diğer gün kristal bardaklara da ihtiyacı olduğuna inandırılıyor.
İnsanların bile hızla tüketildiği ve hayatımıza tek tuş ile girip çıkabildiği günümüzde eşyaların durumu da aynı. “Fast Food hayatları” ayaküstü tüketirken aslında tükenenin biz olduğunu göremiyoruz.
17 yaşında liseyi bitirmiş en iyi ihtimal ile 21-22 yaşında üniversiteden mezun olmuş bir genç iş bulayım, askerlik yapayım derken düzgün bir işe girmesi 24-25’i buluyor.
İşe girecek de para biriktirecek de evlenecek de… Bazen bu 30-35’leri buluyor. Hadi her şey mükemmel ve tam zamanında oldu bu sefer gelinin kız kardeşinin o iğrenç kocaman simli topuzunun parasını ödemek zorunda kalıyor.
Ahlaksızlıktan, gençlerin ne kadar da bozulduğundan şikâyet eden büyüklerim acaba şu işi çözmek için ne kadar çare arıyor ya da ateşe ne kadar odun taşıyor kendi iç muhasebesini yapmalı. Pırıl pırıl gençlerimiz var düzelmezlerse oturup birlikte lanet edip küfür edelim.
Alıntı: E. Akgül – Gençler Evlenemiyor
Ayrıca okuyunuz:
1 – https://kitapveinsan.com/evlenirken-de-evi-doserken-de-kendin-olmaktan-vazgecme/
2 – https://kitapveinsan.com/fatima-evlenirken-her-niyeti-paraya-mi-cevirdi/
3 – https://kitapveinsan.com/ey-muslumanlar-seytana-kardes-olmak-hava-atilacak-bir-is-midir/