Genelde kurban bayramı arifesinde veya kurban bayramında sevabı ölmüş anne, baba veya diğer yakınlara bağışlanmak üzere kesilen kurbanın, halk arasındaki adıyla “kabir kurbanı”nın dinimizde yeri var mıdır?
*******
Bu hususta vurgulanması gereken temel prensip şudur: İbadetler yaşayan insanlar içindir! Kişi öldükten sonra artık sorumlu olduğu herhangi bir ibadet kalmaz. Geride kalanların onun ibadet borçlarını düşürmesi veya kendi ibadetlerinden ona sevaplar yollaması söz konusu değildir. Allah Teala şöyle buyurmuştur:
“İnsanın kendi çalıştığından başkası kendisinin değildir.” (Necm, 53/39)
“Kim ahireti ister ve ona inanarak çalışıp çabalarsa işte bunların çalışmaları teşekküre değerdir.” (İsrâ, 17/19)
Bu ayetlerde de görüldüğü gibi ibadetler kişiseldir, insanın kendi çalışıp çabalaması ile yerine getirilir. Bu da insanın son nefesini vereceği ana kadar devam eder. Bununla ilgili ayeti kerime şöyledir:
“Sana yakîn (ölüm) gelip çatıncaya kadar Rabbine kulluk et!” (Hicr, 15/99)
Demek ki ölümle birlikte insanın sorumluluğu biter ve amel defteri kapanır.
Ölen kişiler için geride kalanların yapabilecekleri şey, onlar için hayır dualar etmektir. Bu konudaki ayetler şöyledir:
“Rabbim! Hesabın görüldüğü günde beni, anamı, babamı ve tüm mü’minleri bağışla.” (İbrahim, 14/41)
“Onlardan sonra gelenler: «Rabbimiz! Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizde müminlere karşı kin bırakma. Rabbimiz! Şüphesiz Sen şefkatlisin, merhametlisin» derler.” (Haşr, 59/10)
Dolayısıyla sağlam bir delile dayanmadan bir takım temennilerden hareketle sevabı ölenlere bağışlanmak üzere kesilmesi gereken bir kurbandan bahsetmek doğru olmayacaktır.
Alıntı: http://www.suleymaniyevakfi.org
Kurbanla ilgili şu yazıyı da okumanızı öneririz: https://kitapveinsan.com/kurban-bayrami-vahset-midir-doyurucu-bir-yazi/