Gaybın anahtarları O’nun katındadır,
O’ndan başka hiç kimse gaybı bilmez.
[En’âm, 59]
Göklerin ve yerin gaybı yalnız Allah’a aittir.
Her iş O’na döndürülür.
Öyle ise O’na kulluk et ve O’na dayan.
Rabbin, yaptıklarınızdan gâfil değildir.
[Hûd, 123]
Göklerin ve yerin gaybı O’nundur.
O, ne güzel görmekte ve ne güzel işitmektedir.
[Kehf, 26]
Allah bütün gaybı bilir. Sırlarını kimseye açıklamaz.
[Cin, 26]
De ki: ‘Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilmez.
Onlar ne zaman dirileceklerinin şuuruna varmıyorlar.’
[Neml, 65]
Sonra, görüleni ve görülmeyeni bilene döndürüleceksiniz de,
yapmakta olduklarınızı size haber verecektir. [Tevbe, 94]
De ki:
“Allah dilemedikçe ben kendime bir fayda ve zarar verecek güce sahip değilim.
Eğer gaybı bilseydim, elbette iyiliği arttırırdım ve bana kötülük de dokunmazdı.
Ben sadece, inanan bir toplum için bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.”
[A’râf, 188]
De ki:
“Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum.
Ben gaybı da bilmem. Size ‘ben bir meleğim’ de demiyorum.
Ben, sadece bana vahyolunana uyarım.”
De ki: “Kör ile gören hiç bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?”
[En’âm, 50]
“Siz babanıza dönüp deyiniz ki:
Ey babamız! Doğrusu, oğlun hırsızlık yaptı.
Biz bildiğimizden başka bir şey görmedik.
Gaybı da bilmeyiz.”
[Yûsuf , 81]
Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir.
Kıyametin kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir.
Şüphesiz ki Allah, her şeye gücü yetendir.
[Nahl, 77]
Allah, gaybı/görünmeyeni ve görüneni de bilendir.
O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yücedir.
[Mü’minûn, 92]
Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir.
Gerçek şu ki O, sinelerin özünde (saklı) olanı bilir.
[Fâtır, 38]