“Tanrı’nın varlığını inkâr etmek isteyenler için evrenin ezeliliği” ve entropi yasası

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

Entropi yasası ile ilk olarak evrendeki düzensizliğin sürekli arttığı ve sonsuza dek sürdürülemeyecek bu sürecin evrenin sonunu gerektirdiği anlaşıldı. Aslında bu sonuç, evrenin bir başı olması gerektiğini de kapsamaktadır. Bunu şöyle gösterebiliriz:

1-      Evrendeki entropi geri çevrilemeyecek şekilde sürekli artmaktadır.

2-      Buna göre evrende bir gün termodinamik denge oluşacak ve “ısı ölümü” yaşanacaktır. Kısacası evren ebedi değildir, bir sonu vardır.

3-      Sonsuz zamanda, evrende termodinamik dengeye gelinmesi ve hareketin durması gerekir.

4-      Şu anda hareketin devam ettiğine tanıklık etmekteyiz.

5-      Demek ki evren sonsuzdan beri yoktur, dolayısıyla evrenin bir başlangıcı vardır.

Bilim adamları entropinin, daha çok evrenin sonunu gerektirdiği konusuna yoğunlaşmışlar, fakat evrenin bir başlangıcı olduğunu gerektirdiği üzerinde yeteri kadar durmamışlardır. Oysa felsefe, teoloji ve kozmoloji alanındaki tartışmalar, daha çok evrenin başlangıcı olup olmadığı hususunda yoğunlaşmıştır.

Paul Davies, entropi yasasından çıkan bu sonucun başta dikkat çekmemesindeki ilginçlik hakkında şunları söylemektedir: “Sonlu bir zamanda tükenecek olan bir şeyin ezelden beri var olmuş olamayacağı apaçıktır. Yani, evren sonlu bir zaman önce var olmuş olmalıdır. Bu anlamlı sonucun, 19.yüzyılın bilim adamları tarafından gereğince kavranamamış olması enteresandır.”

(…)Materyalist felsefenin savunucuları ise evrenin ezeliliğini felsefelerinin temeli yapmışlardı. Eğer teizm ile ateizm (materyalist felsefe) arasındaki tartışmayı tek bir soruna indirgememiz istense; Hamletvari bir cümleyle “Evrenin ezeli olup-olmaması; işte bütün mesele bu!” diyebiliriz.

Evrenin ezeli olmaması bir başlangıcı olması anlamını taşıyacağından Hamletvari cümlemizi şöyle de kurabiliriz: “Evrenin başlangıcı olup-olmaması; işte bütün mesele bu!”

Evrenin başlangıcı olduğu iddiası, teizmi sadece materyalist felsefenin savunucularından değil; Hinduizm, Budizm, Taoizm gibi dinlerden ve Eski Yunan felsefesinden de ayırt eden en önemli iddiadır. Tanrı’nın gücünü sınırlayan veya Tanrı’nın yaratma iradesinden bağımsız bir evren fikri teizmin asla kabul edemeyeceği bir fikirdi; buna karşı Tanrı’nın varlığını inkâr etmek isteyenler için ise, evrenin ezeliliğini kabul etmek ve tanrısal vasıfları evrene yüklemek tek alternatifti.

(…)Teizmin kendi dışındaki tüm fikir sistemleriyle en önemli çatışkısı olan evrenin yaratıldığı/başlangıcı olduğu fikri, 19. yüzyıldan önce felsefi argümanlarla tartışılmıştır. Fakat ilk olarak entropi yasasının keşfi ile doğa bilimlerinin yasalarının da bu tartışmanın içine girmesi mümkün olmuştur.

Üstelik bu öyle bir yasadır ki, teist-ateist hemen hemen bütün bilim adamlarının üzerinde uzlaştığı ve evrenin en temel yasası olarak görülen bir yasadır. Bu yasa evrenin bir başlangıcı olmasını gerektirir ve başlangıcı olan evren artık her şeyin açıklaması olarak görülemez; o artık, kendi dışında bir açıklamaya gereksinim duyar. İslam, kelam ve felsefe tarihinde “hudus” delili olarak da bilinen bu delili şu şekilde gösterebiliriz:

1-      Her başlangıcı olanın bir sebebe ihtiyacı vardır.

2-      Evrenin bir başlangıcı vardır.

3-      O halde evrenin kendi dışında bir sebebi vardır.

Prof. Dr. Caner Taslaman – Kaynak ve Tamamı için: http://www.canertaslaman.com/2011/10/din-felsefesi-acisindan-entropi-yasasi/

 

Bir cevap yazın