Bir müslüman faize bulaşamaz! Hiç kazanamayacağı halde Allah ve elçisine savaş açamaz!

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

 

Allah faiz yiyenleri çok çetin bir savaş ile uyarmıştır:

“Ey iman edenler! Allah’tan çekinin. Eğer inanmış kişilerseniz faiz alacaklarınızı bırakın! Bunu yapmazsanız Allah’a ve Elçisi’ne karşı bir savaş içinde olduğunuzu bilin. Tevbe ederseniz ana mallarınız sizindir; ne haksızlık etmiş, ne de haksızlığa uğramış olursunuz”. Bakara sûresi 2/278-279

“Allah ve elçisine karşı savaş içinde olduğunuzu bilin” Allah’ın bu ağır tehdidine rağmen Müslümanlar, faizsiz ekonomi sisteminin mümkün olmayacağına inanarak faizden vazgeçmiyorlar.
Yani Allah’ın, kendileri için uygun olan ekonomik sistemi bilmediğini düşünüyorlar. Üstelik yalnızca Allah’a kulluk ettiklerini ve tüm hayatlarını O’nun emirlerine göre şekillendirdiklerini iddia ederek!
Finansal işlerinde onları uçuruma sürükleyen faizli sistem yerine alternatif bir metot geliştirmekte yetersiz mi kaldılar? Bu durumda “Müslümanız” demeleri bir anlam ifade ediyor mu?

******

Faiz, borçtan elde edilen gelirdir. Borçlu, borç aldığı şeyi tüketir, ödeme gününde borcu faiziyle birlikte öder. Bu sebeple faiz, tüketilen mallarda olur.

Kira ise bir malın menfaatinden yararlandırmaya karşılık ödenen şeydir. Kiracı, kiraladığı malı tüketemez; kullandıktan sonra geri verir. Onun için tüketilen mallar kiraya verilemez.

Faizi kiraya benzetmek, kafaları karıştırarak faizi helal görme gayretinden başka bir şey değildir.

Alıntı: Hisham Alabed