Uhut’ta savaşı kaybetmiş olabilirsiniz, ama umudunuzu kaybetmeyeceksiniz…
‘’Gevşemeyin, üzülmeyin. Eğer inanmışsanız üstün gelecek olan sizsiniz.’’ (Al-i İmran, 139)
Yenilgiye rağmen Uhud umuttu…
Sevr’de mahsur kalabilirsiniz, ama meyus olmak yok…
‘’Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir.’’ (Tevbe, 40)
Yakup(as) önce Yusuf’unu kaybetti, sonra Yusuf özlemi ile gözlerini kaybetti, ama umudunu hiç kaybetmedi…
‘’Ey Oğullarım! Gidin de Yusuf’u ve kardeşini iyice araştırın, Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.’’(Yusuf, 87)
Gün geldi, Yakup(as) Yusuf’una da kavuştu, gözlerine de…
Siz karamsarlığa prim vermeyin, kara da Nuh(as) misali geminizi inşaya durun, onu yürütecek, yüzdürecek olan Allah’tır…
Çölde Hacer’e eşlik etmeye davranın… Hacer’ce eylemin ödülü zemzemdir… Zemzemin diğer adı ise umuttur…
Dünyayı değiştirmekten umudunuzu asla kesmeyin…
Belki Ashabı Kehf misali 309 yıllık aradan sonra Allah rüyanızı gerçekleştirecektir…
Nil’in sularına terk edilen bir bebekte olsanız, sizi kıyıda bekleyen bir Asiye olacaktır…
Kızıldeniz’le Firavun ordusu arasında sıkışıp kalsanız da karamsarlık yok, kararsızlık yok, kaçış yok…
‘’Musa: Asla! dedi, Rabbim şüphesiz benimledir, bana yol gösterecektir.’’ (Şuara, 62)
Önemli olan Ninova’da olmak… Kızılca kıyametler kopsa da elimizdeki fidanı dikmek…
Ramazan Kayan, 22.06.2018
Geri bildirim: Kur’an insanın ruhuna ve aklına hitap eder, tüm sorunlarına çözüm getirir – Oku, düşün, uygula