Temsil tebliğden önce gelir – Mohamed Ali Rashwan örneği

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

1984 olimpiyatlarında Judo final müsabakasında minderde Mısırlı Judocu Mohamed Ali Rashwan ve rakibi Japon Yasuhiro Yamashita vardır. Müsabakalar sırasında Yamashita’nın sağ ayağının kasları yırtılmıştır ve final karşılaşmasına sakat olarak çıkar.

Olayı hatırlamayanlar, bilmeyenler bulup videosunu (https://www.youtube.com/watch?v=mVT-B_6sRaU ) izlerlerse görürler. Yamashita sol ayağıyla yürüyor ve sağ ayağını peşinden sürüklüyordu.

Maç sırasında Muhammed Ali’nin antrenörü kenardan sürekli halde bağırıyordu:  ” Sağ bacağına oyna!”  Sağ bacağına vur !”

Hakikaten maçı izleyen herkes de görüyordu ki, Muhammed’in rakibinin sağ ayağına bir defa vurması yetecekti. Fakat yapmadı. Yenildi ve gümüş madalya ile yetinmek zorunda kaldı.

Maçtan sonra etrafını saran bütün gazetecilerin sorusu aynıydı: “Niçin? , Niçin yapmadın?”

Cevaben: “Benim dinim insana zarar vermeyi yasaklar. Eğer o durumdayken bir de ben oradan yüklenip oraya vursaydım, sakat da kalabilirdi. Madalya için bunu ona yapamazdım” dedi.

Mohamed Ali Rashwan’in bu tavrı ayakta alkışlandı ve Uluslararası Fairplay Komitesi “1984 Fairplay Ödülüne” lâyık görüldü. Daha sonra gittiği Japonya’da da onu bir kral gibi karşılandı.

O sene binlerce kişinin onun bu tavrından etkilenip, İslam’ı inceleyip Müslüman olduğu kayıtlara geçti!

Muhammed, kimseye “Müslüman olun” demedi.

Müslüman olmaları için de ekstra bir çaba sarf etmedi; sadece MÜSLÜMAN gibi davrandı ve bu da yeterli geldi.

Unutmayalım ki, temsil tebliğden önce gelir.

1 Yorum

  1. Geri bildirim: Müslümanlık krizde… – Oku, düşün, uygula

Yorumlar kapatıldı.