Sureyi kalbe indirmek…

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

Râzî , “ne yaptımsa Asr sûresinin mânâsını kalbime indiremedim” diyor. Ta ki sıcak bir yaz günü çarşıda buz satan bir adamın söylediklerini duyup hâlini görünceye kadar. Adamcağız, erimeden evvel satmak istediği buzları eliyle göstererek şöyle nida ediyordu: Sermayesi her an tükenmekte olan bu zavallıya yardım edecek kimse yok mu? 

Sûreyi kalbe indirmek… Dikkat kesilelim bu ifadeye. Mânâ kalbe nasıl iner? Kalbimize indirdiğimiz kaç sûre var?

Kaçımız bu hadiseyi bilmekle o sûrenin mânâsını kalbimize indirebiliriz bilmem ama hepimiz Herat çarşısında buz satan o adam gibiyiz.

Dünya bir çarşı. Sermayemiz ömrümüz. Güneş altında eriyen buzlar gibi geçiyor günler. Ömrü verip bir şey almaya geldik buraya. Zaman geçiyor, sermaye tükeniyor ama elde avuçta bir şey yok. Buyurun size hüsran!

Asr sûresi, işte bu hüsrandan kurtuluşun reçetesi.

“Asra yemin olsun ki, insan hüsrandadır. Ancak iman edip sâlih amel işleyenler ve birbirlerine sabrı ve hakkı tavsiye edenler müstesna“ 

Hüsrandan kurtuluş için yapılması gereken dört şey var demek ki: İman etmek, sâlih amel işlemek, sabrı tavsiye etmek, hakkı tavsiye etmek. 

Alıntı

 

Bir cevap yazın