Mehmet Akif Ersoy yanlış tevekkül anlayışına cevabı

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

Mehmet Akif Ersoy, Fatih Kürsüsü’nde ‘yan gelip yatarak’ her işi Allah’a havale eden tevekkül anlayışını Safahat adlı eserinde şöyle eleştiriyor:

Hüdâ vekîl-i umûrun değil mi? Keyfine bak!

Onun hazîne-i in’âmı kendi veznendir!

Havale et ne kadar masrafın olursa… Verir!

Silahı kullanan Allah, hududu bekleyen O;

Levazımın bitivermiş, değil mi? Ekleyen O!

Çekip kumandası altında ordu ordu melek;

Senin hesabına küffârı hâk-sâr edecek!

Başın sıkıldı mı, kâfi senin o nazlı sesin:

“Yetiş!” de kendisi gelsin, ya Hızr’ı göndersin!

Evinde hastalanan varsa, borcudur; bakacak;

Şifa hazinesi derhal oluk oluk akacak.

Demek ki her şeyin Allah… Yanaşman, ırgadın O;

Çoluk çocuk O’na ait, lalan, bacın, dadın O;

Vekîl-i harcın O; kâhyan, müdîr-i veznen O;

Alış seninse de, mes’ûl olan verişten O;

Denizde cenk olacakmış… Gemin O, kaptanın O;

Ya ordu lâzım imiş… Askerin, kumandanın O;

Köyün yasakçısı; şehrin de baş muhassılı O;

Tabîb-i aile, eczacı… Hepsi hâsılı O.

Ya sen nesin? Mütevekkil! Yutulmaz artık bu!

Biraz da saygı gerektir… Ne saygısızlık bu?

Hüdâ’yı kendine kul yaptı, kendi oldu Hüdâ;

Utanmadan da tevekkül diyor bu cür’ete… Ha?