Kur’ân’da resul kelimesi, melekler için de kullanılmaktadır. Hac suresinin 75. ayetinde meleklerden bahsedilmektedir. Mesela Cebrail bir melektir ve Kuran’ın pek çok ayetinde “resul” yani ‘nebilere vahiy getiren elçi’ anlamında kullanılır.
Resul, kelimesi insanlar için kullanıldığında:
- Bir insanın bir insana gönderdiği elçi (risaletle ilgili değil) (Yusuf 12/50; Neml 27/35.)
- Bir nebinin risaletini/kitabını tebliğ eden; ama nebi olmayan kişi (Yâsîn 36/13-17; Şu’arâ 26/105.)
- Nebi/peygamber olan kişi (Nisâ 4/163-165) anlamlarına gelir.
İbrahim suresinde geçen resul, ‘bir Nebi’ye indirilmiş Kitabı başkalarına duyuran; ama nebi olmayan insanlar’ anlamında kullanılmaktadır.
Mesela biz Türklere bir nebi gelmemiştir; ama resuller vasıtasıyla Kuran’dan haberdar olduk.
Resul kelimesinin bu anlamdaki kullanımı, resul gönderilmediği sürece sorumluluk bulunmadığına (İsrâ 17/15),
her kavme kendi diliyle resul gönderilmiş olmasına (Nahl 16/36; İbrahim 14/4) ve
Muhammed (s.a.v.) ile nübüvvetin sona ermesine rağmen ilgili ayette (Ahzâb 33/40) resullüğe dair böyle bir kaydın olmamasıyla da örtüşmektedir.
Kur’an’da “nebi resûl (رَسُولاً نَّبِيّاً)” ifadesi geçmesine rağmen (Meryem 19/51; A’râf 7/157) “resul nebi (نبيا رسولا)” ifadesinin geçmiyor olması da bunu desteklemektedir. O halde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Her nebi resuldür; ancak her resul nebi değildir.
Konu hakkında geniş bilgi edinmek için: http://kitapveinsan.com/kurana-ve-gelenege-gore-nebi-ve-resul-kavramlari/