Kur’an’da düşünmek mastarının üç farklı karşılığı vardır:
- Tefekkür,
- Tezekkür,
- Tedebbür.
Tefekkür fikreden akıl,
tezekkür zikreden akıl,
tedebbür tedbir alan akıldır.
Tefekkür, halimiz üzerinde düşünmektir.
Tezekkür tarih, mâzî üzerine düşünmektir.
Tedebbür ise istikbâl üzerine düşünmektir.
Yeterince tefekkür etmediğimiz, az fikir ürettiğimiz açık, zira halimiz ortada. Aciz kaldıkça mâzînin ihtişamına sığınıyoruz. Ancak tezekkür olmadığı için en küçük tarihi hâdise üzerinden bölünüp parçalanıyoruz. Kur’an’a göre akleden kalbe sahip olmak için, tarih üzerinde tezekkür etmek gerekir. Gelecek üzerinde düşünmeyi ise hiç yapmıyoruz. Tedebbürümüzün olmadığı ise tedbir almadığımızdan, tedbirsizliğimizden belli.
Hatta bazen Kur’an’ın sünnetullah dediği ilâhî yasaları bırakıp ahir zaman edebiyatı ile âlemin sonunu ilân ediyoruz. Başkaları tarihin sonunu ilân ediyor, biz âlemin sonunu ilan ediyoruz. Oysa âlemin sonunu ilan edenlerin bir istikbali olmaz. Bütün bunlar çoğunlukla akıl nimetinden koparak ezber konuştuğumuzu gösteriyor.
Prof. Dr. Mehmet Görmez, 20.11.2018