Allah’ın elçisi bize nasıl en güzel örnek oldu, o neye tabi oldu? Bu soruların cevabı Kur’an’da mevcuttur:
“De ki “İlk elçi ben değilim. Bana da size de ne yapılacağını bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece doğruları açıklayan bir uyarıcıyım; o kadar.” (Ahkaf, 9)
Ayetin dediği gibi resulullah kendisine vahyedilen tabi olmuştur. Peki ona vahyedilen neydi?
Kur’an bu soruya şu cevabı verir:
“En büyük şahit kimdir?” diye sor ve de ki “Allah’tır. O, benimle sizin aranızda şahittir. Bu Kur’an bana vahiy edildi ki sizi ve ulaştığı kişileri onunla uyarayım.” De ki “Siz Allah ile birlikte başka ilahların olduğuna şahit misiniz? Ben şahit değilim.” De ki “O tek ilah’tır. Ben, sizin ona ortak saydıklarınızdan uzağım.” (En’am, 19)
Resullah’a vahyedilen tek şey Kur’an’dır ve o sadece Kur’an’a tabi oluştur.
“Şimdi, vahyettiğimiz bu Kur’an içindeki hikâyelerin en güzelini sana anlatacağız. Oysaki daha önce sen bundan tamamen habersizdin”. (Yusuf, 3)
“Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Onlar seni yalanlamıyorlar, aslında yanlış yapan o kimseler Allah’ın âyetleri karşısında bile bile yalan yanlış şeylere sarılıyorlar“. (En’am, 33)
Ayeti de bunu kuvvetlendiri. Bu ayette aynı şeyi söylemektedir, resulullah’a vahyedilen tek şey Kur’andır.
Yunus suresinin 15. Ayetine göre Resulullah sadece Kur’an’ı tebliğ etmekteydi. Bu nedenle müşrikler ondan, Kur’an’In yerine başka bir şey getirmesini istediler.
“Onlara, birbirini açıklayan ayetlerimiz okununca, bizimle karşılaşmayı beklemeyenler derler ki “Bize başka bir Kur’an getir, ya da onu değiştir.” De ki “Onu kendiliğimden değiştirmeye yetkim yoktur. Ben sadece bana yapılan vahye uyarım. Eğer Rabbime karşı gelirsem büyük bir günün azabından korkarım.”
“Anlaşılır bir şekilde okunan bu Kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? İnanan bir topluluk için bu bir ikram ve doğru bilgidir”. (Ankebut 29/51)
Öyleyse müşrikler neye itiraz ediyorlardır? Hadislere değil elbette ki Kur’an’a. Ancak bu itirazlara karşı Allah resulüne şunu emretmiştir.
“De ki “Ben sizi sadece vahiyle uyarıyorum. Ama sağırlar uyarıldıkları sırada yapılan çağrıyı işitmezler.”” (Enbiya, 21).
Bu durumu destekleyen bir diğer ayet şöyledir:
“Öyleyse kendini doğrulara kapatanlara(kâfirlere) uyma; onlara karşı Kur’ân ile büyük bir mücadeleye giriş“. (Furkan, 52).
“Bunlar Allah’ın sana aktardığı tümüyle gerçekleri içeren ayetleridir. Allah’a ve ayetlerine güvenmedikten sonra artık hangi söze güvenecekler? ” (Casiye 45/6)
“Allah sözlerin en güzelini, birbirine benzer, ikişerli (âyetler içeren) bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların tüylerini ürpertir; sonra onların kalpleri ve vücutları Allah’ın bilgisiyle yumuşar. İşte bu, Allah’ın yoludur. Onu tercih edeni o yola yöneltir. Allah’ın sapık dediğine kimse “Doğru yoldadır” diyemez”. (Zümer 39/23)
İslam’ın tamamlandığını ifade eden ayet şudur:
“Bugün dininizi olgunlaştırdım, size olan nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâm’ı uygun gördüm”. (Maide, 3)
“O gün Elçimiz diyecek ki, “Ey Sahibim, benim kavmim bu Kur’ân’ı kendilerinden uzak tuttular”. (Furkan 25/30)
Hişam Alabed