İnsan bazı yanlış ve günahlara düşebilir. Bu düştüğü günah ve hatalara başkalarının kandırmalarıyla veya inanarak düşmüş olabiliriz. Suçu bizi kandıran kötü insanlara atıp kendimizi temize çıkarmaya çalışmak şeytani bir tavırdır.
Çünkü bizi günaha düşüren kötü insanlar görevlerini yapmışlar ve hala yapmaktadırlar.
Müslümanlar bu kötü insanlara inanarak kandırılmış ise, suçu bizi kandıranlardan değil, kendi nefsimizden görmeli ve kendi nefsimizi hesaba çekmeliyiz. Başkalarını suçlayarak kendimizi temize çıkaramayız.
Çünkü rabbimiz uyarmakta ve de, şeytan ve dostlarının Müslümanlar için apaçık bir düşman olduğunu bildiriyor. Bunların yaptıkları ve yapabilecekleri kötülüklere işaret edilmekte ve tüm Müslümanlara bunlardan sakınmaları emredilmektedir. O halde şeytan ve şeytanın dostları düşman olarak bilinmeli ve onlara karşı uyanık bulunulmalıdır.
Cahilce şeytan ve şeytana uyanları dost edinirsek, onları suçlamamızın bir faydası yoktur.
Suçlu aldatıcıları dost kabul eden Müslümanlardır. Suçlu, aldanan Müslümanlardır.
Nitekim cehenneme yalnız aldatıcılar değil, ilahi vahiyle uyarılmalarına rağmen aldananlar da girecektir.
Alıntı: Mehmed Alagaş
Geri bildirim: Ayetleri görmezden gelenlerin sonu… – Oku, düşün, uygula