“Ama nefsime söz geçiremiyorum…”

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

Allah’ı ve buyruklarını dikkate almadan yaşayan etrafınızdaki kimi insanlara hatalarından vazgeçmeleri için nasihat ederek onlara Allah’ın ayetlerinden örnekler verdiğinizde zaman zaman

“Haklısın ama ne yapayım nefsime söz geçiremiyorum”

“Dünya nimetleri tatlı geliyor”,

“İbadetlere üşeniyor, vakit bulamıyorum” şeklinde bahanelere sığındıklarını görüyorsunuz.

Sanki nefis adına her ne varsa sadece bu insanlar sahipler ona! Bu dünyanın imtihan dünyası olması birçok yasağın çekici kılınmasının sebebidir. Zaten sadece kimsenin yapmak istemeyeceği ya da yaptığında tiksineceği şeyler yasak olsaydı, böylesi bir yapıda ayırt edici imtihan olamazdı.

Dünya hayatı tatlıdır elbette. Tatlı olduğu için imtihandır zaten. Allah’a olan teslimiyetin ve kulluktaki mertliğin gerçek göstergesi, Allah’ın yasak ettiği bir şey kulun hoşlandığı bir şey olsa da kulun o şeyden Allah’ın rızası için vazgeçmesiyle ortaya çıkar. Kulluk etmemiz gereken keyfimiz değil Allah’tır.

Kuran ayetleri bu konuyla ilgili şöyle uyarıda bulunur: “Nasiplendirildiğiniz şeyler şu iğreti hayatın yararından ve süsünden ibarettir. Allah’ın katındaki ise daha hayırlı ve daha süreklidir. Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz?” (28-Kasas Suresi 60)

Sabah uykusunu bölerek namaza kalkamayan çoğu insan yurtiçi ya da yurtdışı bir seyahate katılmak için güneş doğmadan yollara düşer, erkenden havaalanı ya da otobüs terminalinde alır soluğu. Ya da günün bir kısmında veya gece saatlerinde Allah için ayakta dur veya Kuran oku desen kendine zor gelen çoğu kimse, günlerini ve gecelerini dünyanın sıradan zevkleri için feda edebilir, saatlerce telefonda konuşabilir ya da onlarca mesaj atabilir; sevgilisinin kırılan kalbini telafi edebilmek uğruna.

 

Yağmur çamur demeden bir stat önünde saatlerce üşüyebilir fanatiği olduğu takımının aşkına. Ramazan ayını oruçlu geçirmeyi çok gören çoğu kimse sonunda ödül ya da şöhret olan bir oyunda günlerce aç susuz kalarak yaşam mücadelesi verebilir.

“Kim nefsinin bencil tutkularından korunursa; işte onlar, kurtuluşa erenler olacaklardır.” (64-Teğabün Suresi 16)

Alıntı: Prof. Dr. Caner Taslaman – Yrd. Doç. Dr. Emre Dorman, 02.07.2014

Tamamı için: http://www.aksam.com.tr/ramazan/kuran-ve-esler-halinde-yaratilis/haber-321421

 

Bir cevap yazın