Atasoy Müftüoğlu: “Siyasetle adalet, siyasetle ahlak birlikte yürütülmedikçe…”

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

 

Milliyet/mezhep/üstad/cemaat/hoca efendi/ şeyh efendi/ mübarek zat putperestliklerini aşamayan bir dini hayatın insanlığın dünyasına sunabileceği, önerebileceği ciddi hiç bir şey olamaz. Hamasete dayalı siyaset dili-söylemi kitleleri gerçekçi olmayan umutlara sürükler. Gerçekçi olmayan umutlar, hayal kırıklıklarıyla sona erer. Bugünün gerçekliğine, İslami temelde bir ışık tutmadıkça, çözümleme perspektifleri oluşturmadıkça, her tür savrulma/sürüklenme devam edecektir.

Hangi tür iktidar olursa olsun, iktidarların himayesini seçenler, konuşma ve muhalefet özgürlüklerini kaybederler. Siyasetle adalet, siyasetle ahlak birlikte yürütülmedikçe, ne siyaset yapılabilir, ne de adalet gerçekleştirilebilir. Seküler ekonomik yaklaşım, sınırsız/haksız kazancı meşrulaştırırken, seküler siyaset de yalnızca faydayı meşrulaştırıyor. Sınır tanımayan ihtiraslar, sınır tanımayan bencillikler, sınırsız ahlaki yıkım demektir.

Günümüz dünyasında yaşanan İslam ve Müslüman karşıtı saldırılar sebebiyle, Müslümanlar olarak bir şekilde ölçülü ya da ölçüsüz kimi tepkiler veriyoruz. Ancak kapitalizmle, sekülerizmle bütünleşmiş bir toplumda, İslam’a yönelik asıl, en ağır saldırıların kapitalist ve seküler hayat tarzı ve dünya görüşü olduğunu fark etmiyoruz.

Atasoy Müftüoğlu, 31.01.2015 – http://islamianaliz.com/yazi/sessiz-caresizlikler-163#sthash.lSTcboV9.vynTBcFg.dpbs

Bir cevap yazın