Nereye bu gidişin sonu?
De ki: Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: Allah´tan başkasına tapmayalım; O´na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah´ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o zaman: Şahit olun ki biz müslümanlarız! deyiniz.3/64
Allâh hristiyan, yahudi ile dahi bir ortak noktada buluşmaya çağırırken Müslümanlar binbir parça, ben şucuyum derken utanmayacak mıyız hesap günü?
Neden birlik olmadınız?
Neden adalette, dürüstlükte, ahlakta, empati de (tevhid) birleşmediniz de, ciğeri beş para etmez eli kanlı, gözü doymaz, zalim kafirlere mağlup oldunuz?
Mazlumlar, mağdurlarla dolu bir dünyada, kılınız dahi kıpırdamadan yaşadınız, mal yığma, biriktirme(tekasür) yarışına girdiniz derse ne diyeceğiz?
Neden aklınızı kullanmadınız, neden düşünmediniz derse ne diyeceğiz?
Diyeceğimiz basit; Bizde boş asılsız, yararsız tartışmalara daldık, gerçeği, misyonumuzu, kimliğimizi unuttuk, bizi geri gönder de iyilerden olalım, yardımlaşalım. Peki, geri dönüş var mı?
Burada bireysel olarak yapılacak fazla birşey görünmüyor, böyle bilinçli nesilleri yetiştirmekle kurtulabiliriz bu vebalden ancak, peki ya makam, koltuk, parsa, derdine düşüp davasını unutan, ama kendini müslümanlar olarak addeden devletlerin yöneticilerine ne demeli, bu vebal vallahi adamı yakar, çok pis yakar…
Sahi Kadir gecesi vardı bugün dimi, neymiş acaba Kadir, hesaba çekileceği hususta mücadele etmek, dosdoğru olmak, zulme, haksızlığa, kötülüğe göz yummamak, fırsat vermemek, adaletli olmak, empati yapmak,kısaca Allâhın insanlık davasını dert edinmektir kadir. korkmayın Allâh 2 gün eksik oruç tuttun, 3 rekat az namaz kıldın diye azap etmez insana, ama kıldıklarını, tuttuklarını niye idrak etmedin, niye gereği gibi verdiğin sözlere, fıtratına ihanet ettin diye hesap sorar, hem de ne sorar.
Yıldırım Aydemir, 21.06.2017