Vahyin dili de gönderildiği toplumun dilidir – Saadettin Merdin

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

 

Cahiliye Arapların kullandığı SAĞCILAR, SOLCULAR “Ashabu’l-yemîn ve şimâl” tabiri ve VAHYİN DİLİ. İyâfetü’t-tayr; doğada kendi halinde uçan bir kuştan, zecrü’t-tayr ise uçurulan bir kuşun hareketlerine bakarak anlam çıkarma sanatıdır.

Sabah evinden ayrılan kişi uçan bir kuşa bakar, eğer soldan sağa doğru uçuyorsa uğurlu sayıp tasarladığı işi yapar, sağdan sola doğru uçuyorsa aksini düşünüp işinden vazgeçerdi.

Yine Araplar sola doğru uçacağını anladığı kuşu, kuş sesi ve hareketleriyle aksi istikamete yönlendirerek uğursuzluğu uğura çeviren kâhinlere zâcir demekteydi.
Kuşların uçmasından anlam çıkararak bunu uğura veya uğursuzluğa yorma anlayışının temelinde, ölen insanların ruhlarının kuş şekline dönüşerek gökyüzünde dolaştığı inancı yatmaktadır.
Görüldüğü üzere bütün sapmaların temelinde ilkel bir animizm olan ruhçuluk yatmaktadır. Yine görüldüğü üzere sağ uğurlu, sol uğursuzdur. Bu anlayış “ashabu’l-yemîn ve şimâl” şeklinde ayetlere de yansıyacaktır. ,

Ayrıca Kur’ân’da “tâir/kuş” kelimesi şans, uğur, kader anlamında kullanılmıştır. [7/131, 17/13, 27/47, 36/19]
Görüldüğü üzere vahyin dili de gönderildiği toplumun dilidir. Vahiy onların -ama doğru, ama yanlış- kabulleri, efsaneleri üzerinden mesajını iletmektedir. “طَائِرُكُمْ مَعَكُمْ/ sizin kuşunuz (uğurunuz veya uğursuzluğunuz) sizin yanınızdadır. Kaderinizi kendiniz belirlersiniz.”

İslam şansı, uğur ve uğursuzluğu kaldırmaya çalışırken bile falcıların dilini, kavramlarını kullanmaktadır. Ayrıca tüm kehanet ve falcılık işlemlerinin temelinde insanın kaderinin önceden belirlendiği gibi bir Cahiliye inancı yatmaktadır.

Saadettin Merdin

Bir cevap yazın