Rahman 72 – Çadırlarda korunaklı huriler* vardır.
* Parlak siyah gözlü eşler. “Hur,” parlak siyah göz demektir.
Bu ayete, genellikle “ceylan gözlü huriler, ahu gözlü huriler, iri gözlü dilberler” şeklinde anlam verilmektedir.
Bu, dil yönünden de, çeviri tekniği açısından da Kur’an’a karşı sadakatsizliktir.
Çünkü “huri” zaten iri gözlü, ceylan gözlü veya ahu gözlü anlamındadır.
Dolayısı ile “ceylan gözlü huriler” diyen bir kimse, “laf oyunu” yapmaktadır.
Zira “ceylan gözlü” zaten “huri” sözcüğünün karşılığıdır.
Bu kimseler aslında, “ceylan gözlü, ceylan gözlü” demiş olmaktadırlar.
Huri sözcüğünü; “kadın”, “dilber” olarak çevirmek, yani ayete “ceylan gözlü kızlar, kadınlar, dilberler” olarak anlam vermek kesinlikle “Cahiliye Arap Kültürü ve Atalar dininden etkilenmenin sonucudur.
Ayet, “lafız” olarak ta “anlam” olarak” da dişil bir anlam taşımamaktadır.
“Hur” sözcüğüne bu şekilde anlam vermek esasen İsrailiyat kaynaklıdır. “İsrailiyat kaynaklı erkeksi algı,” ayette yer alan “hur” sözcüğüne “dişil” anlam yükleyerek; ayeti, “ceylan gözlü dilberler”, “ahu gözlü kadınlar”, “huriler” şeklinde anlamlandırmaktadır.
Oysaki “hur” hem erilliğin hem de dişilliğin çoğuludur. “Hur” sözcüğünün tekil formu, erkek için “ahver”, dişi için “havra” dır.
Kur’an’da, sözcüğün çoğul formu olan “hur” sözcüğü, cinsiyet olarak ne erkek ne de kadın anlamı taşımaktadır. “Hur” sözcüğü, her iki cinsi de içine alan ortak bir anlama sahiptir. Yani hem erkeğin hem de kadının gözünü ifade etmektedir.
Ayrıca bu sözcükle anlatılmak istenen şey “güzellik”tir. Bu sözcüğün, tefsir ve çeviri külliyatında,
Cennet’te erkeklere sunulacak, ikram edilecek dişi varlıklar olarak tanımlanmış olması, vahye dair yaşanan önemli yanılgılardan biridir.
Bu, İslam’ın ahiret inancına sokulmuş önemli bir yanılgıdır.
Ödüllendirmede ve cezalandırmada cinsiyet ayırımcılığı yapmak, Kur’an’a iftira atmak demektir.
Erhan Aktaş