İslamofobi temelde iki kaynaktan beslenmektedir. – Emre Dorman

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

…Bugünse İslamofobi temelde iki kaynaktan beslenmektedir. Bu kaynakların birincisi kendini Müslüman olarak tanımlayan bazı kendini bilmezlerin işledikleri terörist eylemlerdir.

Bu terörist eylemler neticesinde Batılıların zihninde yüzlerce yıldır süregelen “İslam şiddet dinidir” fikri güçlenmektedir. Maalesef Kuran’da sadece savunma savaşına izin verilmesine rağmen bu eylemler Kuran’ı gölgelemekte, İslam’la ilgili hatalı bir imaj sunmaktadır.

Oysa Kuran genel prensip olarak barışı benimsemiş, sadece zorla yurtlarından çıkarılan ve kendilerine savaş açılan Müslümanlara savaşma izni vermiştir. Allah istese Müslümanlara bu istisnayı da tanımayabilir, hiçbir şart altında savaşmayacaksınız diyebilir ve “pasifist” bir tutum benimsemelerini isteyebilirdi.

Ancak derinlemesine düşündüğümüzde Allah’ın neden Müslümanlar için pasifist bir tutum benimsemediğini anlamak güç değildir.

Allah insanların barışa yönelmesini istemekle ve barışı emretmekle beraber, insanların basit dünyevi çıkarlar için savaşacaklarını bilmektedir. Eğer Allah, Müslümanlara kendilerini savunma hakkı vermese bu durumda dünyada tek bir Müslüman kalmazdı.

Pasifizm kulağa hoş gelse de uygulanabilirliği olmayan naif bir dünya görüşü olmanın ötesine geçmeyecektir.

Günümüzde İslamofobi’yi besleyen diğer kaynaksa Müslümanların eski dönemlerden farklı olarak Batı’da da yaşıyor olmasıdır. Bu birliktelik, bu iç içe olma durumu zaman zaman bazı gerilimleri beraberinde getirmektedir.

Batı’ya önce göçmen işçi veya sığınmacı olarak giden Müslümanlar zaman içinde Batı’nın bir parçası olmuş, Batılıların çalıştığı işlerde çalışmaya başlamış, onların faydalandığı imkânlara talip olmuşlardır.

Bu durum, sosyolojide günah keçisi denilen teorinin de iddia ettiği gibi toplumsal gerilimi beraberinde getirmiştir. Toplumun maddi olarak sıkıntı içinde olan, eğitimsiz kitleleri sosyo-ekonomik merdivenin altında olmalarından yabancıları sorumlu tutma yoluna gitmişlerdir. Bu durumda Müslümanlar günah keçisi ilan edilmiş ve sonuçta mevcut İslamofobi daha da güçlenmiştir.

Benzer bir durumun İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin başına geldiğini hatırlatmakta fayda var. O dönemde de Almanya’da yaşanan ekonomik sıkıntılar ve bu sıkıntılar neticesinde oluşan toplumsal psikoloji, toplumda var olan Yahudi nefretini beslemiş ve insanlığın dehşetli bir dönemine kapı aralamıştır. Elbette İslamofobi’nin bunlar dışında beslendiği psikolojik, sosyal ve sosyo-biyolojik açıklamalar mevcuttur.

Emre Dorman, 17.06.2017

Tamamını okumak için: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/emre-dorman/islamofobi-40492690

Bir cevap yazın