Yabancı durumu deneyi ile bir yaş civarındaki çocukların bağlanma türü tespit edilebilir. Deneyde bir anne ve çocuğun bir süre bir odada oyun oynayarak zaman geçirmeleri istenir. Ardından çocuk yalnız bırakılır. En önemli an çocuğun anne geri döndüğündeki tepkisidir. Güvenli bağlanan çocuklar genellikle önce anneyi kucaklar sonra sakinleşir ve oyuna geri döner. Güvensiz bağlanmış çocuklar kararsız ve çekingendir. Bazıları sürekli ağlar ya da bir türlü oyuna geri dönemez. Bebeklik çağlarında kurduğumuz bağın uzun vadeli etkileriyle ilgili bir dizi çalışma yapılmıştır.
Bağlanma teorisi hakkında çalışan Minnesota Üniversitesindeki araştırmacılar, bir çocuğun liseyi tamamlama ihtimalini %77 doğrulukla daha üç yaşındayken tahmin edebildiler. Harvard’daki lisans öğrencileriyle yapılan başka bir çalışmada öğrencilerin ebeveynlerine ne kadar yakın hissettiklerini değerlendirmeleri istendi.
35 yıl sonra sağlık durumları incelendiğinde anneleriyle kopuk ilişkileri olanların %91’i kalp yetmezliği, hipertansiyon ve alkol bağımlılığı gibi bazı sağlık sorunları yaşamaktadır. Sıcak bir ilişkisi olanların sadece %40’ı bir sağlık sorunu yaşamaktadır.
Çocukluk yıllarında özel ilgiye ihtiyaç duymamızın başka bir sebebi daha vardır. Bu yıllar daha sonraki davranışların başlangıç noktasıdır. 2 yaşında güvenli bağlanmış bir çocuk anaokulunda arkadaş edinebilir. Hayat görüşü her etkileşimde daha da güçlenir ve iyimserlik geliştirebilir. Sonuçta hayat basamaklarını tırmanırken okulda, üniversitede ve iş yerinde sağlıklı ilişkiler kurabilir. Yüksek derecede güvensiz bağlanmış çocuklar bu fırsatları kaçırabilir. John Bowlby, “anneye iletilemeyen benliğe iletilemez” demiştir. Başka bir ifadeyle güvensiz bağlananlar kendilerini tam olarak anlamayabilir, kim olduklarını ve ne hissettiklerini anlamak için çocukluk çağlarına geri dönüp sorunlarını çözmek zorunda kalabilir.
Alıntı: Beyza Gizem Yıldırım