“Geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı yaratan O’dur. Her biri bir yörüngede yüzüp giderler.”[Enbiya, 33]
Güneş’in, Ay’ın, Dünya’nın hareketleri çok ince bir düzenle, dünyadaki hayatı olumsuz şekilde etkileyecek hiçbir oluşum gerçekleşmeden devam etmektedir. Tam tersine bütün oluşumlar dünyadaki hayatı ve çeşitliliği mümkün kılacak şekilde yaratılmaktadırlar.
Dünya, Güneş etrafında eğilmiş bir vaziyette dolanmaktadır. Bu eğim 23 derece 27 dakikadır. Bu eğim sayesinde dünyamızda mevsimleri yaşarız. Her mevsimin farklı tabloları, bitkilerin büyüme düzeni, hep bu yaratılmış olan eğimle mümkün olmaktadır.
Dünyamızın kendi ekseninde yaptığı dönüş ekvatorda saatte 1670 km hıza ulaşmaktadır. Bu hız bu büyüklükteki bir gökcismi için müthiş bir hızdır. Oysa saatte 20 km hızla giden çok lüks bir aracın içindeyken bile hareket halinde olduğumuzu kolayca hissederiz. Buna rağmen Dünya’nın hem kendi etrafında hem de Güneş’in etrafında kat etmiş olduğu dönüş hızını ve hareketini en ufak bir şekilde bile hissetmeden yaşarız.
Dünya kendi ekseni boyunca dönmeseydi Güneş’e bakan yüzü daima gündüz, bakmayan yüzü ise daima gece olacaktı. Böyle bir dünyada ne bitkiler yaşayabilir ne de canlılık oluşabilirdi.
Güneş’in, Ay’ın ve Dünya’nın hareketleri hiçbir karışıklık ve aksaklık oluşmadan devam etmektedir. Güneş Sistemi’nde her türlü detay çok ince ayarlarla planlanmıştır. Bakışımızı Evren’in neresine çevirsek büyük bir ihtişama, çok ince hesaplara ve ilahi bir sanata rastlarız. Yeter ki Allah’ın yaratma sanatı üzerine düşünerek aklımızı çalıştıralım.
Kaynak: Emre Dorman, Allah’ın Parmak İzi, sayfa 69, 70 – Kitabın tamamını okumak için: http://www.emredorman.com/wp-content/uploads/2016/06/Allah%C4%B1n-Parmak-I%CC%87zi-Emre-Dorman-1.pdf