Ahlâk, meşveret, emek, adâlet – Raşid Gannûşî

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

 

Gannûşî’ye göre İslâm’ın sosyo-politik sistem anlayışı liberal ve sosyalist anlayışlardan farklıdır. İslâm bireysel mülkiyeti tanıma ve girişimciliği teşvik etme gibi bâzı noktalarda liberal sisteme benzese de özü bakımından farklıdır. Felsefî ve ahlâkî çerçevede İslâm, önceliği bireye değil topluma, kâr değil ahlâka vermektedir.

Liberal sistemde önemli olan bireycilik, kâr elde etme ve çıkarcılıktır. Emek, adâlet, sosyal güvenlik vs. gibi değerlere fazla önem vermez.

Sosyalist sistem ise tam tersi devlet kapitalizmini üretmekte, özel mülkiyeti yasaklayarak o da İslâm’a ters düşmektedir.

Saki İslâm örneğin emeğin hakkını korumak için faizi yasaklayarak, zekat öngörerek sosyalizme benzemektedir, fakat öte yandan özel mülkiyeti tanıma ve ticâreti teşvik etmekle liberal sisteme benzemektedir. Fakat esâsında her ikisinden de özü îtibâriyle farklıdır.

Gannûşî’ye göre İslâm’a aykırı olan demokrasi değil diktatörlüktür. Demokrasi esâs îtibâriyle İslâm’ın ruhunda vardır. İslâm meşveret sistemini getirmiştir. Batılılar bunu alarak bir sistem haline getirdiler. Atina’da var olan demokrasi; azınlığın, seçilmişlerin katıldığı bir demokrasi idi.  Hz. Peygamber ise bütün ümmetin katılımını esâs almıştı.

Gannûşî Müslümanların demokrasi karşıtlığını anlamsız bulmakta ve esâs diktatörlük ve totaliterizmle mücâdele edilmesi gerektiğini söylemektedir. Ona göre “Bâzı gelenekçi âlimlerin saltanâta değil de demokrasiye küfür fetvası vermeleri” son derece düşündürücüdür.

Gannûşî’ye göre İslâmcıların demokrasiden değil asıl diktatörlük rejimlerinden şikayetçi olmaları ve bulundukları ülkelerde demokratik kazanımların daha da genişletilmesi için mücâdele etmeleri gerekir. Öte yandan demokrasiye bir müddet sonra kaldırılıp atılacak bir araç gibi görmek de son derece yanlıştır. Bu düşüncede olanlar kendilerinin ezildiğini, ellerine geçen ilk iktidâr fırsatında ise rakiplerini ezeceklerini düşünmektedirler ki bu da son derece yanlıştır.

İslâm’ın sözün, diyaloğun, özgürlüğün bulunduğu ortamlarda yenilmesi mümkün değildir. Bu nedenle özgürlükten ve demokrasiden çekinmenin hiçbir anlamı yoktur. Demokrasiyi materyalist felsefeden soyutlayarak kendi mânevî değerlerimizle donatabiliriz, bu açıdan bizdeki demokrasi deneyimi hiçbir zaman Batı’daki laik ve mânevîyattan arındırılmış bir demokrasi olmayacaktır…

Alıntı: Raşid Gannûşî ile İslâmî Hareket Üzerine Söyleşiler (çev. İbrâhimAkbaba-Ramazan Yıldırım), s. 87 vd. 

Alıntı ve tamamı için: http://www.ihsaneliacik.com/2016/05/27/otoritertotaliter-islamdan-demokratik-islama-gannusi/

Bir cevap yazın