Adalete ne kadar yaklaşırsak, İslamiyet’e de o kadar yaklaşmış oluruz.
Adaletin olduğu yerde İslam vardır, adaletin olmadığı yerde İslamiyet’in olması mümkün değildir.
Adaletin olmadığı yerlere, savaşlar, zulümler ve haksızlıklar hâkim olur.
Toplumsal adaletten önce kişisel adaletlerimizi de gözden geçirmek durumundayız.
“Ben Müslüman’ım” diyen bir adamın, dört arabası, iki binası ve fabrikası var. Bunlar benim ana ihtiyacım deyip zekâta dâhil etmiyor ve sadaka vermekten kaçınıyor.
Böyle ve benzeri birçok kişisel adaletsizlikler zaman içersinde toplumsal adaletsizlerin oluşmasına neden oluyor.
Hisham Alabed