Aslında Kur’an’da geçen “zulüm” “zalim” sözcükleri, bugün kullandığımız “zulüm” ve “zalim” sözcükler ile aynı anlama gelmemektedir.
Bizim bugün “dayak atmak, aç susuz bırakmak, işkence etmek, kesmek, biçmek, ızdırap çektirmek, yaralamak, öldürmek gibi kişiye fiziksel ve ruhsal acılar veren fiillerin tümüne “zulüm” anlaşılırken, böyle fiilleri yapan kişilere “zalim” denirken, Kur’an’da geçen zulüm sözcüğünün anlamı bu olmayıp “gerçeğin ortaya çıkmasını önlemek, hakikatin doğru algılanmasının önüne geçmek, doğru olan şeyi gizlemek, adaleti engellemek, gerçeğin üzerini örtmek, ortamı karartıp doğrunun anlaşılmasını zorlaştırmak yoluyla insanların gerçeği görebilmelerinin önüne geçmek, delilleri silmek, insanların duyu algılarını körelterek batıl ile hakkın arasındaki ayrılıkları seçebilmelerinin yolunu tıkamak, açık olan delilleri karartmak, karanlık, delillerin gizlenmesi, delilerin karanlıklara terk edilmesi, delillerin değiştirilmesi ya da yok edilmesi” anlamlarına gelmektedir.
Zulüm sözcüğü Kur’an’da geçen “nur” “ışık” sözcüğünün karşıt anlamlısıdır, “nur” aydınlatır, ortaya çıkarır, apaçık gösterir, “zulüm” ise gizler karartır, delilleri saklar ve yok eder. İşte bu yüzden Allah “Nur”‘dur. Kainattaki bütün hakikatler Allah(cc) sayesinde ortaya çıktığı için yani gerçekler karanlıklardan Allah sayesinde kurtuldukları için Allah’a Nur denmiştir (bknz: nur, 35).
Mesela, Araplar “gece”ye de “zulüm” derler, çünkü “gece” görüşü engeller, maddelerin gerçek kimlikleriyle görünmelerine mani olur, nesnelerin üzerini karanlıkla örter.
İşte Kur’an’da geçen zulüm sözcüğü bu anlama gelmektedir. Dolayısıyla Allah’ın Kur’an vasıtasıyla göndermiş olduğu hidayeti gizleyenler onu karartanlar, insanlara ulaşmasını engelleyenler zalimlerin ta kendileridir.
“Ey iman edenler! Kendisinde artık alışveriş, dostluk ve şefaat bulunmayan gün (kıyamet) gelmeden önce size verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayın. Kâfirler elbette zalimlerin ta kendileridir” (Bakara-254)
Aslında karanlığa “zulüm” denmesinin sebebi, gerçeğin ve adaletin örtbas edilmesiyle haksızlık, kargaşa, kaos ve terör ortaya çıkacağından dolayıdır. Yani adalet bilinmezliğe terk edildiği zaman karanlık hâkim olacağından dolayı zülme karanlık denmiştir.
Ali AYDIN