Gelir dağılımındaki adaletsizliğin, haksız kazancın ve dolayısıyla fakirliğin lokomotifi ise faizdir. Günümüzde dar gelirliyi mülk edindiren bir hayır kurumu gibi sunulan bankaların aslında dar gelirlinin cebindeki son kuruşun peşinde olduğunu Michael Rupert şu sözlerle gözler önüne sermektedir:
“Bir milyon dolarım varsa ve bunu %4 faizle mevduata yatırırsam yılda 40 bin dolar kazanırım. Topluma hiçbir katkım olmadan.
Ama daha alt sınıftan biriysem ve arabamı ya da evimi krediyle almak zorundaysam borcu faiziyle öderim; bu faiz de o milyonerin %4 faizli mevduatına ödenir.
Bu şekilde inşa edilmiş parasal sistem, fakirden çalıp zengine veren bir dernek gibi işler.
Bugün dünya nüfusunun %1’i dünya mal varlığının %40’ına sahiptir.”
Geri bildirim: Bankalar kazanmaya devam etti: 2018’de faiz gelirleri yüzde 29 artarak 146,2 milyar TL’ye çıktı! – Oku, düşün, uygula
Geri bildirim: Faiz ve Katılım Bankacılığı üzerine – Oku, düşün, uygula