“Özgürlük” yüce Rabbimizin kullarına verdiği en büyük nimettir. Bütün bir kâinatın yaradılışını anlamlı kılan kavramdır: “özgürlük”.
Özgürlüğün olmadığı yerde imtihan, imtihanın olmadığı yerde de yaradılışın ve varlığın bir anlamı kalmaz.
Özgürlük derken de her şeyden önce fikir, düşünce, ifade, inanç ve ibadet özgürlüğünden bahsetmekteyiz. Özgürlüğün kısıtlandığı yerlerde tevhit anlayışından uzaklaşıldığı ve Allah’tan başka şeylere kulluğun ortaya çıktığı çok açıktır.
İnsanların fikirleri ve inançları üzerinde en ufak bir baskı kurmaya çalışan kişi, kendisini Allah yerine koymaya kalkışarak en büyük şirk günahını işlemiş olur.
Kişilerin eylem özgürlükleri de başkalarının özgürlüklerine ve yaşam haklarına müdahale etmeyecekleri çerçevede sınırlıdır. Bu sınırların aşıldığı durumlarda ne gibi yaptırımların uygulanacağını da yine Yüce Rabbimiz Kur’an’da belirlemiştir. Böyle bir özgürlük anlayışının hâkim olduğu bir yerde herkes yaşamak ister.
Müslümanlar da Allah’tan başkasına kulluğun söz konusu olmadığı ve özgürlüğün eşi benzeri görülmemiş bir kalitede yaşandığı bu ideal toplum yapısına erişme uğrunda çalışmalıdırlar.
Vedat Yılmaz