Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti.
Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor,
bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı.
Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki,
kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve sefadan, lezzet ve şehvetten bir âlem kurup,
keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.
Alıntı: Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar