Rahman’ın has kulları olan kimseler,
yeryüzünde vakarlı bi tevazu ile yürürler
ve cahillerle muhatap olduklarında Selam der (geçer)ler.
Yine onlar, gecelerini Rablerinin huzurunda
secdeye vararak ve kıyama durarak geçirirler.
Ve onlar ki, Ey Rabbimiz! derler,
Cehennem azabını bizden uzaklaştır;
çünkü onun çektireceği azap,
gerçekten, pek korkunç, pek yaralayıcı olacaktır;
Gerçekten de o ne kötü bir ikametgâh,
ne fena bir makamdır.
Ve onlar ki, infak ettikleri zaman
ne düşüncesizce saçıp savururlar ne de pintilik ederler;
zaten bu ikisi arasındaki bir yol dengeli bir tavırdır.
Onlar, Allah ile birlikte başka bir ilaha kulluk etmezler.
Haksız yere Allah’ın haram kıldığı cana kıymazlar.
Zina etmezler.
Kim bunları yaparsa cezasını bulur.
Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedî kalır.
ANCAK TÖVBE EDEN, İNANAN VE YARARLI İŞ YAPANLAR HARİÇ.
ALLAH ONLARIN KÖTÜLÜKLERİNİ İYİLİKLERLE DEĞİŞTİRECEKTİR.
Allah, çok bağışlayıcıdır; çok merhametlidir.
[Furkân, 63-70]