Kur’an’da anlamadığınız ne var, Allah aşkına söyleyin: İyi Müslümanlık neye tekabül eder zihnimizde? Vicdanlı, ahlaklı, dürüst, adalet duygusu olan, merhametli, elinde varsa olmayanla paylaşabilen, “toprağın altı vardır” inancını yüreğinde taşıyan, dolayısıyla yarın bir gün aldığımız her nefesin hesabı Allah huzurunda verilecektir diye inanan hayatını bu titizlikle yaşayan bilinç. Bu mu? Bu!
Neyi bilmiyoruz?
Gıybeti mi bilmiyoruz,
yalancı şahitliği mi bilmiyoruz,
“infak nedir”i mi bilmiyoruz,
Salih amelin ne olduğunu mu bilmiyoruz? Neyi bilmiyoruz?
“Yâ eyyuhellezîne âmenû enfikû min tayyibâti mâ kesebtum” ayeti ne diyor; kazandığınız nimetlerden Allah yolunda şöyle dişe dokunur cinsten, kalitelisinden infak edin.
Şimdi bunun ne dediğini anlamak için Keşşâf okumaya ne hacet var?
Şurada birisi geldi, “öğrenciler ev kurmuşlar yeni açılmış hocam şuraya yardım edelim” deyince “bozuk param da yok ki” dedikten sonra, siz dönüp dolaşıp sürekli tefsir okusanız ne işe yarar.
Gözünüzü kırpmadan ilk elinize geleni verin, bu kadar basit.
Alıntı: Prof. Dr. Mustafa Öztürk, 2015 Dem Akademi söyleşi