Hiçbir Müslüman’a faiz almayı yakıştıramam ve hiçbir koşulda bu haramı mübah göremem. Ancak yakıştıramadıklarımın başında İslam hukuku alanında kendini marka zanneden hocalar geliyor.
Ben fıkıh alanında profesörlük yapmış ve faize cevaz veren bir hoca gördüğümde şöyle intibaa kapılıyorum: Sanki küresel kölelik sisteminin başındaki para babalarına şunu diyor: “Siz bakmayın benim çok itibar gören bir hoca olduğuma, benden ümidinizi kesmeyin, sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var.”
Faizin ekonomiye verdiği zararın yanı sıra, Kur’an’da da net bir şekilde yasaklanması hasebiyle kesinlikle caiz değildir. Buna rağmen bir hocanın kalkıp da faize cevaz vermesini, Allah’a ve Rasulüne savaş açmasının yanı sıra, ilmin edebine de aykırı buluyorum. Çünkü bu doğruları bildiği halde gizlemek anlamına gelir.
Önce Kur’an! Bizim kitabımızda faize asla müsamaha gösterilmez:
“Ey inanıp güvenenler, Allah’tan çekinerek korunun! O’na gerçekten güveniyorsanız, kalan faiz alacaklarınızdan vazgeçin! Eğer vazgeçmezseniz, Allah’a ve Rasulüne karşı savaştığınızı bilin. Tevbe ederseniz, anamallarınız sizindir. Böylece ne haksızlık edersiniz ne de haksızlığa uğrarsınız.” Bakara 2/278-279
Allah Teâlâ ayeti kerimede anamalımızın dışında kazanç olarak elde edilen her bir kuruşun faiz olduğunu açıkça belirtiyor. Bu kazanç türünü de kendisine açılmış bir savaş olarak tanımlıyor.
Kur’an, her müslümanın rehberidir. Kur’an’dan mahrum oldukça fertler, aileler hatta toplumlar bataklığa sürüklenmektedir.
Sonra Akıl! Bugün dünyanın en güçlü devletleri bile faiz boyunduruğu altındadır. Ancak bir devlet kime borçlu olabilir? Cevap: Birkaç tane aile! Bu aileler de dünyadaki Siyonist projelerin yöneticisi konumundalar.
Çünkü Yahudi kutsal metinlerine göre İsrailoğulları’nın dünyadaki tüm milletleri yönetim altına alması faiz silahı sayesinde olacaktır. İlgili birkaç pasaj şöyle:
“Tanrınız RAB verdiği söz uyarınca sizi kutsayacak. Siz birçok ulusa borç vereceksiniz, ama siz borç almayacaksınız. Böylece siz birçok ulusu yöneteceksiniz, ama onlar sizi yönetmeyecek.” (Tesniye 15:6)
“Birçok ulusa borç vereceksiniz; siz borç almayacaksınız. RAB sizi kuyruk değil baş yapacak.” (Tesniye 28:12,13)
“Kardeşinize para, yiyecek ya da faiz getiren başka bir şey ödünç verdiğinizde, ondan faiz almayacaksınız. Yabancıdan faiz alabilirsiniz ama kardeşinizden almayacaksınız. Böyle yapın ki, mülk edinmek için gideceğiniz ülkede el attığınız her işte Tanrınız RAB sizi kutsasın” (Tesniye, 23:19-20)
Türkiye’de 2002 senesinde halkın bankalara olan kredili borç miktarı 6.6 milyar lira iken, Şubat 2017 verilerine göre bu miktar 64 kat artarak 426 milyar liraya yükseldi. 2003 yılından 2016 yılına kadar halkın bankalara ödediği anapara haricinde sadece faizin miktarı 321 milyar lira. Ve bu miktarlar faize cevaz veren hocalar sayesinde her geçen yıl daha da artıyor.
Faiz, her şeyiyle hem ekonominin fıtratına, hem akla, hem de Kur’an’a aykırı olduğu halde insanımız bu büyük tuzağın içine çekildi. Bugün Siyonizmin modern bir kölelik düzeni yaratarak faizcilik sayesinde dünyada egemen güç olma planları önündeki tek engel Kur’an’dır. Müslümanların son derece uyanık davranıp, faiz konusunda Allah’ın kitabına aykırı hiçbir eylemde bulunmamaları gerekir iken, bazı hocalarımız Başörtülü kadınların ne yapıp ettiğiyle ilgileniyor.
(…)Kur’an’da açıkça haram kılınmış ve zararları açıkça ortada olan faizi “ihtiyaçtır” diyerek caiz görebiliyorlar.
“Günümüzde faizsiz ekonomi olmaz, çağın koşulları bunu gerektiriyor” mantığıyla hareket edenler, faiz yüzünden hayatları kararan ailelere ve toplumlara baksınlar ve Allah’ın emrine teslim olmayı öğrensinler.
Lütfen yetkililer faizli borç yüzünden depresyona girip sigaraya başlayan insanların oranını da bir araştırsın.
Alıntı: Süeda YILMAZ , 04.08.2017 – http://www.fitrathaber.com/yazi/hocali-faiz
Geri bildirim: Müslüman eğer gerçekten Kur’an’a uygun yaşayacaksa faize bulaşamaz! – Oku, düşün, uygula
Geri bildirim: Faizin en büyük günahlardan biri olduğunu biliyorsun değil mi? – Oku, düşün, uygula
Geri bildirim: Allah faizi mahveder, sadakaları ise bereketlendirir – Oku, düşün, uygula