“(Bu), Allah’ın vaadettiğidir. Allah vaadinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler” (Rûm 30/6)
Hak ve hakikat, değerini taraftar karabalıklığından ve kadimliğinden yani eskilerden beri geliyor oluşundan almaz.
Hak ve hakikat, değerini referansından yani kaynağından alır ki bu da vahiydir; Yüce Allah’ın kelamıdır; Kuran’dır.
Şimdilerde kalabalıkların hakikat ölçüsü olduğu sanılarak bilgi ve fikirlerin doğruluğu veya yanlışlığı kalabalıklar üzerinden yürütülüyor.
Nahl 16/120’de belirtildiği üzere Hz. İbrahim’in “tek başına bir ümmet” olarak tanıtılmasının temel sebebi de bu olsa gerektir.
Bu nedenle gerçeklerin icabında tek başına bile savunulması, azınlık ve mağlubiyet psikolojisiyle hareket edilmemesi gerektiği unutulmamalı.
Tek başına da kalsa gerçekleri haykırabilen vahiy dostu yiğitlere selam olsun.
Prof. Dr. Mehmet Okuyan, 23.05. 2017 – https://twitter.com/okuyanmehmet