İslam dünyasının yetiştirdiği göz hekimlerinden biri olan ve batıda “Canamusalı” ismiyle tanınan Ammâr bin Ali el-Mevsılî, batı dünyası Ortaçağ karanlığındayken, dünyanın ilk katarakt ameliyatını yaparak tarihe geçmiştir. Musul’da doğduğu için Mevsılî diye anılır.
10. yüzyılın en tanınmış doktorlarından biri olan bu büyük alim, göz bilimi ”Oftalmoloji”nin babası olarak kabul edilmektedir. İlim tahsili için Mısır, Kahire, Horasan ve Filistin gibi bölgeleri gezmiştir. Sahip olduğu bilimsel donanımı, yaptığı ameliyatlarla geliştiren Ammâr, kısa sürede göz hastalıkları sahasında uzman olmuş ve Kitâbü‘l-Müntehab fî İlâci’l-Ayn isimli eseri kaleme almıştır.
Bu kitap göz hastalıkları alanında o döneme kadar yazılmış en kapsamlı ve en başarılı eserdir. Kitapta göz çiziklerinden başlayarak, göz pınarı, göz sinirlerine varana kadar 48 adet göz hastalığı anlatılmış ve bunların tedavi yöntemlerine yer verilmiştir.
Tüm bu hastalıkların 86 sayfada anlatıldığı Kitabül Müntehab; 13. yüzyılda İbranice’ye, 15. yüzyılda Latince’ye ve 20. yüzyılda Almanca’ya tercüme edilerek ders kitabı olarak okutulmuştur.
Göz Anatomisinin Temelleri
Ammâr bin Ali eserinde göz anatomisi üzerinde durmuş; göz kapakları, saydam tabaka, göz merceği, göz bebeği, göz akı gibi önemli bölgeleri tanıtmıştır. Bu bölgelerin hastalıklarını anlatarak tedavisi hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir.
En dikkat çeken özelliği, verilen bilgilerin bizzat kendisi tarafından uygulanmış olmasıydı.
Ammâr, yaptığı tedavilerde kendi icatlarını yani devrinin son tıp teknolojisini kullanıyordu.
Katarakt Operasyonu
Katarakt, göz bebeğinin arkasında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal göz merceğinin saydamlığını kaybederek matlaşmasıdır. Ammâr bin Ali’nin katarakt ameliyatı esnasında kullandığı tekniklerin, modern ameliyatlarla olan benzerliğine kaynaklarda dikkat çekilmiştir.
Operasyonu; içi boş, ince bir metal boruyla (günümüzdeki enjektör) katarakt tabakasını emme yöntemiyle yapıp adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Bu yöntem o dönem tıp ilmi için büyük bir keşif sayılmaktadır.
Eserlerinde özel muayene, tedavi ve ameliyatlarını canlı bir üslupla anlatarak okurlarına yol göstermiş, kendisinden sonra gelen hekimleri çok etkilemiştir.
Her Şey Allah’ın Takdiri
Ammâr bin Ali, kuvvetli bir Allah inancına da sahipti. Başarılı bir ameliyatın ardından Allah’a şükreden ünlü hekim, her şeyin Allah’ın bir takdiri olduğu inancındaydı. Ona göre başarının temel kurallarından biri elinden geleni sonuna kadar yaptıktan sonra Allah’a güvenmekti.
İleri Okuma
Fuat Sezgin, İslâm’da Bilim ve Teknik, I, İstanbul 2008 – Cahit Baltacı, “Ammâr b. Ali”, DİA, III, İstanbul 1991
Alıntı: Sencer Toraman, bilimoloji