“En büyük zorbalardan birinin evinde yaşamasına rağmen, Firavun’un karısı Allah’a inanıyordu.
“Allah, inanıp güvenen kimselere (müminlere) de Firavun’un eşini örnek verir. O şöyle demişti: “Rabbim! Cennet’te, senin katında benim için bir ev yap. Beni Firavun’dan ve işlerinden kurtar. Beni yanlışlar içinde olan bu toplumdan kurtar.”” (Tahrim 66/11).
Peygamberin evinde yaşamış olmasına rağmen, Nuh’un karısı Allah’a karşı nankörlük yolunu seçti.
“Allah küfre saplanmış olanlara Nuh’un karısı ile Lut’un karısını örnek getirdi; Bu ikisi iki iyi kulumuzun nikâhı altındaydılar; fakat kocaların(ın misyonların)a ihanet etmişlerdi. (Bu iki kadına) “Ateşe girenlerle birlikte siz de girin!” denildiği (gün), iki (kocanın) varlığı da, onları Allah’ın cezasına uğramaktan koruyamayacak.” (Tahrim 66/10).
Benim söylemek istediğim şey şu: yaşam koşullarının zorluğu Allah’tan uzaklaşmanın bir mazereti olamaz. Demek ki, kaderimizi belirleyen ortam değildir; tercihlerimizdir.”
Kur’an’dan Mesajlar, Hişam Alabed, s. 241-242