Kader, Allah’ın yarattığı her varlık için koyduğu ölçüdür.
Bir çocuğun ölümü ille de o çocuğun imtihanı veya çabası veya “günahı” nedeniyle değildir. Yaşamla ilgili ölçüsünü(kaderini) Allah belirlemiştir.
Kader, Allah’ın yarattığı tüm varlıklar için koyduğu ölçü ve programdır.
Örneğin su her zaman 100 derecede kaynar. Suyun kaynaması ile ilgili kaderi budur.
İnsan için de yüce Allah belirli ölçüler koymuştur.
Ne zaman nerede doğacağı ve öleceği gibi…
İnsan müdahalesinin olamadığı durumlardır “kader” dediğimiz şey.
Programlamayı Allah yapmış, ölçüleri detaylıca belirlemiştir.
Bunun imtihan/çaba vs diğer tüm yönleri o çocuğun ölümüne yol açan zihniyeti, şartları, eylemleri gerçekleştirenler ile Allah’ın kudretini görmeyenler, bu gidişi değiştirmek için çabalamayanlar (veya gören, çabalayan vs) içindir.
Necm 39-41 :
“İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir. Sonra da çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir.”
İsra 13:
Her insanın tâirini (uçup gider sandığı işlerini) boynuna bağladık. (Mezardan) kalkış günü ona ait bir defter çıkarırız. Açılmış bir şekilde onu karşılar.
Bu ayetlerde belirlenen ölçü, insanın bu dünyada emeği, çabası, çalışmasının karşılığını eksiksiz bir şekilde ötede alacak olmasıdır.
Bu çerçeveden baktığınızda Allah, insanlara yapmaları ve yapmamaları gerekeni ve sonuçlarını açıkça bildirmiştir.
Ne var ki insana verdiği çok önemli iki yetiden biri olan irade(seçim yapma hakkı)yanlış/kötü kullanılabilir.
Bu noktada devreye sorumluluk girer.
Yüce Allah aklını kullanarak sebep-sonuç bağını kurabilen, doğruyu yanlıştan ayırabilen insanı sorumlu tutar. Bu çerçevede zihinsel engeli olanlar, sebep-sonuç ilişkisi kuracak veya doğruyu yanlıştan ayırabilecek akli olgunluğa ulaşamamış çocukları sorumlu tutmamaktadır.
Böyle baktığımızda, “o çocuğun günahı neydi?” Sorusunu zaten sormayız.
Çocuk, genç, yaşlı vs ölüm gerçeği her insan için tek tek ve müthiş detaylarla Allah tarafından ölçülendirilmiş bir gerçektir.
Yüce Allah (hâşâ) bizden daha az merhametli değil.
Bu ölümler zihniyetlerimize ve eylemlerimize nasıl yansıyor?
Bunu iyi değerlendirmek gerekir.
Alıntı