Her sene Belki duyarız bu soruyu… Belki de klişe gelecek sizlere bilmiyorum… Ama ben yine sorayım… 120 kilo altın ve en pahalı ipek kumaşlarla 8 veya 10 ay işçiliklerle yapılan Kabe örtüsü Kisve’ye harcanan para ile kaç insan açlıktan ve sefaletten kurtulur?
Bu sene Kabe örtüsü Kisve, yine çok büyük önem verilerek yaklaşık 10 ay yapılan çalışmalar sonucu Arefe gününe yetiştirilip Kabe’nin üzerine atılacak. Bunu açıklarken Türkiye’deki birçok haber organı da “Kabe, örtüsüne kavuşuyor” şeklinde şaşaalı başlıklarla servis ettiler.
Ettiler etmesine de Kabe dile gelse ne derdi hiç düşünen var mı? Arakan’da yaşanan onca zulüm herkesin gözlerini fal taşı gibi açarken, insanların kafatasları parçalanırken, Firavunlar tarafından karınları deşilirken, zalimler çocukların, kadınların ve yaşlıların kanları ile yıkanırken ve daha birçok zulüm yaşanırken Kabe’nin taşları o örtü altında ağlamaz mı?
İnanılmaz bir israfın ve dalaletin içerisinde bulunan ve Kabe’nin hizmetçisi adını kullanarak milyonlarca dolar harcayıp tatil yapan krallar bu ümmetin gözünün içine baka baka Müslümanların parasını ABD zulmüne peşkeş çekenler utanmazlar da bunların Kabe’ye yaptırdıkları ve müsriflikte son nokta olan o örtüleri yapanları alkışlayıp gözleri dolanlar da mı utanmaz.
Oraya Kur’an bilinci ile giden Müslümanlar o örtüye değil de taşlarına dokunduklarında yüreklerinde Arakan’ın sızısını hissedeceklerdir. Müslümanların birbirine düştüğü bir dünyada Kabe’nin taşları “Peygamberini” özleyecektir. Müslümanların şuursuzca harcadıkları paraları ibadet bilinciyle israf ettiklerini gören Kabe taşları inanın bana ağlamaktan bitap düşmüştür.
Bugün Kabe’nin başı eğiktir… Kim ne derse desin, bugün Müslümanların bir kısmı derin bir zulümle pençeleşirken bir kısmı da derin bir gaflet içerisindedir. Kim ne derse desin bugün Müslümanlar, Kabe’nin başını eğmiştir.
Hac ibadetinin ana gayelerinden birisi de Müslümanların birliği ve beraberliğini sağlamasıdır. Her sene bir umutla yapılan bu ibadet maalesef birlik ve beraberliğin değil israfın merkezi haline getiriliyor. İnsanlığın ilk mescidi olan Kabe ise mahzun bir şekilde Müslümanların gafletten uyanacağı günü bekliyor.
Burdan sesleniyorum… Belki sesimi duyuramayacağım, duyursam da etkileyemeyeceğim ama yine de sesleniyorum…
Kabe’ye bu sene Arakanlı Müslümanların kanlarının bulaştığı bir örtü örtün… Suriyeli, Filistinli ve daha dünyadaki tüm mazlumların kanları ile işlenmiş bir örtü örtün… Zira altınlarla ve ipeklerle yapılan bir örtüden daha kutsaldır Arakanlı Müslümanların kanlı örtüsü… Arakanlı Müslümanların kanlı örtüsünü gören hacı adayları belki akıllarına gelir de dua ederler… Belki neden onları yalnız bıraktık derler de hiç yoktan kalplerinde bir üzüntü hissederler. Belki Kabe’ye tepeden bakan otellerde kalanlar aşağıya iner de hallerine ağlarlar.
Fakat siz altın yaldızlı ipekten kumaşlarla örterseniz sadece “vay ne güzel olmuş” derler ve lüks otellerde iştah kabartırlar. Ve ne dünya düzenini sorgularlar ne de ABD’ye verilen 300 milyar doları… Arakan, Suriye, Filistin ve dünyanın diğer mazlumları mı? Akıllarına gelirse ne ala…
Dünyada akan mazlum kanını durduramayan, Firavunlara boyun eğen ve hallerinden hiç de rahatsız olmayan Müslümanlar; ağlayan Kabe taşlarının üzerine örtülen israf örtüsüne karşı Haccınız mübarek olsun…
Alıntı: http://www.hilalhaber.com/altin-kaplama-ipek-ortu-altinda-arakana-aglayan-kabe-taslari_d57942.html
Geri bildirim: Bir pirinç tanesinde kaç insanın göz nuru ve alın teri var biliyor musun? – Oku, düşün, uygula
Geri bildirim: Mekke’nin Manhattan’a dönüşmesi – İlhami Güler – Oku, düşün, uygula