Arkadaşlardan biri diyordu ki, sana -yani benim- koyu muhalif olanlardan birine
senin konuşmalarını hiç dinleyip dinlemediğini sorduk. Dedi, hayır.
Dedik, hiç kitabını ya da yazısını okudun mu? Dedi, hayır.
Dedik, öyleyse nereden anladın kötü bir adam olduğunu? Dedi, bilmiyorum; falanca söyledi.
Dedik, sen de insansın, öğrenim görmüş birisin; hem de yüksek öğrenim görmüşsün; şu kitaplardan birini al, oku.
Alıp gitti. Bir süre sonra, okuyup okumadığını sorduk.
Dedi, “Korktum; onu okuyunca sapıtabileceğimi gördüm.”
Acizliği görüyor musunuz? Tıpkı hasta adamlar gibi, midesi artık bir şey hazmedemiyor.
Kanı, algılama ve tatma yeteneği yok. Her şeyden korkuyor.
Doktor ne söylerse onu yiyor; söylemediğini de yemiyor.
Kendiliğinden bir şey yerse yanlış yapıyor. Dinleme ve anlama cesareti yok.
Anlayabilir ama –anlamak başka bir kategoridir- cesareti yok.
Alıntı: Dr. Ali Şeriati – İslam Bilim, Işığın Hareketi Gibi Şaşırtıcı Bir Hareket