Kulluk zeminimiz olan İslam kullanılır hale geldi. Bazen İslam maksat mı maske mi belli değil…
Niçin İslam? Yoluna baş koymak için mi? Yoksa dünya işlerimizi yoluna koymak için mi?
İslam, ruhumuz mu makyajımız mı?
İslam’ı yaşıyor muyuz yoksa İslam’dan yararlanıyor muyuz? Ve de yaralıyor muyuz?
İmaj için, itibar devşirmek için İslam diyenlere kim itimat eder?
Evet, sömürünün olduğu yerde dine ve dindara güven kalmıyor…
En ağır fatura, toplumsal güvensizlik yani güven bunalımı oluşuyor…
Din tacirleri dini tanınmaz hale getiriyor…
Dine karşı bir din tezgâhlanıyor… Resmî ideolojilerin güdümünde, statükoların gölgesinde kalan dinin gerçekliği, görünmez ve tanınmaz hale geliyor…
Dinin gereklilikleri ıskalanıp gösteriş dini kabul görüyor… İstismarın en ileri noktası ise Allah ile aldatmak…
Allah (c.c) bizi uyarıyor:
“Sakın aldatıcı sizi Allah ile aldatmasın.” (Lokman 33)
Tescilli istismarcı Bel’am’ın, ibni Übeyy es-Selül’ün yaptığı bu değil miydi?
Dırar mescidinde konuşlananlar neyin peşindeydi?
En yaman, en açık istismarcı Hak ile bâtılı telbis eden İblis ve işbirlikçilerinin yöntemi de bu değil miydi?
Ramazan Kayan, 12.01.2018