Ayetlerde bahsedilen şu muhteşem olaya bir bakın ve iyice düşünün;
“Orada bir kadına rastladım; onları egemenliği altına almış ve ona her şeyden verilmiş; büyük bir arşı da var. ” (Neml 27/23)
Ayette geçen kadın o bölgenin kraliçesiydi, hikmetle doluydu, barışı seven biriydi, muhaliflerle beraber aynı bölgede saygı ve sevgi içersinde yaşabiliyordu. O kraliçe diktatör değildi, istişare yoluyla kararlar alıyordu:
“Kraliçe dedi ki: “Ey ileri gelenler! Bana değerli bir mektup bırakıldı”. (Neml 27/29)
“Ey ileri gelenler! Bu işimde bana sağlam bir görüş bildirin. Sizlerle görüşmeden hiçbir işe karar vermem.” (Neml 27/32)
İleri gelenlerin bazıları savaşa teşvik ettiler, ancak kraliçe savaşı reddetti, o tarihini çok iyi biliyordu, savaşın iyi bir karar olmadığını ve her iki tarafa da çok zarar vereceğini çok iyi biliyordu.
“Kraliçe dedi ki: “Krallar bir ülkeye girdiler mi, oranın altını üstüne getirirler, halkın büyüklerini de süründürürler. Bunlar da öyle yapacaklardır.” (Neml 27/34)
Burada anlatılanlar gerçekten muazzam bilgilerdir, bugün nerede olursa olsun savaşın olduğu yerde ortalık karışacak ve masum insanlar zarar görecektir.
Kraliçe, Süleyman’ın niyetinin ne olduğunu öğrenmek için ona hediye gönderiyor ve sonrasında sadık olduğu kanaatine varıyor. Bütün bu olaylar sonucu doğruları görmekten ötürü kraliçe, Süleyman ve kavmi kimseye değil, sadece Allah’a teslim oluyorlar.
“Kadın (kendi kendine); “Ya Rabbim, ben kendime kötülük etmişim. Süleyman ile birlikte varlıkların Sahibine teslim oldum” dedi.” (Neml 27/44)
Hisham Alabed, 09.03.2018