“Sen hanîf olarak (Allah’ı birleyerek) yüzünü (benliğini) dine yani Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir.” (Rum 30/30)
Demek ki din fıtrattır ve herkes bütün benliğiyle ona yönelmek zorundadır.
İnsanın fıtratı Yüce Allah’ın onun yaratılışına yerleştirdiği, tevhid çizgisinde iman sahibi olabilmesidir.
İlahi mesajlar Yüce Allah’ın bir kitabıdır; kâinat başka bir kitabıdır; insan ise bu iki kitabı birbiriyle buluşturabilecek üçüncü kitaptır.
Üç kitap da eğer doğru okunur ve doğru anlaşılırsa şartlanmamış beyinlerin onları reddetmesi mümkün değildir. Zira üç kitabın sahibi Allahtır.
Bu nedenle Yüce Allah bütün insanları fıtrat ve vicdan demek olan dine çağırmaktadır. Peygamber de “her doğan fıtrat üzere doğar” buyurmuştur.
Bu nedenle bizim davetimiz Yüce Allah’adır; O’nun yolunadır Asla kendimize, mezhebimize, grubumuza, cemaatimize vs çağırmayız çağırmamalıyız.
Biz “bize gel” demeyiz; “kendine gel”, “fıtratına gel” deriz. Fıtrat olan dine davet eden, bu dine gönlünü ve hayatını verenlere selam olsun.
Prof. Dr. Mehmet Okuyan, 30.05.2017 – https://twitter.com/okuyanmehmet