Derbi önceleri fanatik arkadaşlar birbirlerine küfür etmekle meşgul. Maçlar öncesinde akılları örtülen bu kişiler bana Mustafa İslamoğlu’nun 2005 yılında yazdığı makaleyi hatırlattı:
Futbolun bir sporun sınırlarını çoktan aşıp sanal bir tatmin hissi veren bir pagan ayinine dönüştüğü şu günlerde, Kur’an’ın her zaman ve zeminde bulunan ehl-i heva (siz bunu topun içindeki havayla ilişkilendirerek `ehl-i hava` diye de okuyabilirsiniz) için kullandığı o muhteşem nitelemeyi hatırlamanın tam zamanı:
`…lahiyeten kulubuhum…` (Hac, 3) Türkçeye şöyle çevirebiliriz: `Kalpleri oyunda oynaşta olanlar`. Ya da, daha farklı bir ifadeyle `gönlünü oyuna oynaşa kaptıranlar`.
(…) `Kalpleri oyunda oynaşta olanlar`, tarihin tüm firavunlarının, nemrutlarının, zalim ve despot yöneticilerinin en çok sevdiği `teb’a/vatandaş` tipidir. Çünkü tüm zalim yönetimler yönettiklerinin akıl katsayılarının düşük, haz katsayılarının yüksek olmasını isterler.
Yine onlar, yönettiklerinin, eline bir şeker tutuşturulunca çenesini tutan bir çocuk gibi olmasını isterler. Ya da, emziğini ağzına verince susup onunla avunan, emdiği şeyin `yalancı emzik` olduğunu dahi algılayacak bir muhakemeden yoksun olan, içinde süt değil hava bulunduğunu kavramaktan dahi aciz olan bir sabi uysallığı içerisinde olmalarından ziyadesiyle memnun olurlar.
`Kalpleri oyunda oynaşta olanlar`, sadece zalim ve despot yöneticiler için değil, soyguncu ve hortumcular için de `en sevimli` ve `ideal` tiptir. Çünkü onlar önlerine atılan oyuncaklarla oyalanırken soyguncu ve hortumcular daha rahat soyar ve hortumlarlar. Malı götürürken gizleme gereği bile duymazlar.
Sünnetçinin çıngırağı ne işe yararsa, onların yığınların önüne attıkları oyuncaklar da o işe yarar. Atarlar… Yığınlar onlarla oyalanırken, onlar da işlerini bitirirler.
`Kalpleri oyunda oynaşta olanlar`, yüce sevdalara ayıracak yerlerini ucuza, çok ucuza kaptırmış olanlardır. Yalan şöhretlerin, sanal lezzetlerin, sahte başarıların, geçici hazların peşine sahiciymiş, kalıcıymış gibi düşerler.
(…) “Seyirlik bir gösteri olan futboldan hoşlanabilirsiniz. Bu alanda elde edilecek başarıları herkes gibi siz de alkışlayabilirsiniz. Fakat gönlünüzü futbola kaptıramazsınız. Çünkü Kur’an’ın dediği gibi “Allah bir göğüste iki kalp yaratmamıştır”.
Tamamını okumak isteyenler: http://www.mustafaislamoglu.com/-kalpleri-oyunda-oynasta-olanlar-_d4623.html