Suskunluğun uzun mudur insanın oğlu.
Sessizliğin neyin habercisidir. Güvercin ne getirir o mektupta.
Mektubun gelmezden önceki hali hazırın pek kısaymış. Oysa ki ne de anlatırdın bülbül misali. Dinledikçe dinlerdim seni. Okudukça okur, yazdıkça yazardım seni. Sen susunca yazamaz oldum. Bu dil lâl oldu.
Suskunluğun uzun sürecekse haber gönder oradan bir ulak ile. Söyle ulağa tez ulaşsın bana. Gözlerim yollarda, kulaklarım ulağın ayak seslerinde. Yüreğim, yüreğim senin mektubunda. O mektup bana beni anlatır. Okudukça ben beni, seni anlarım.
Şikayetin nedir senin benden. Mazeretin nedir vazgeçiş sebebi olan.
Dile gelsin dilin, çözülsün bağın. Konuş artık insanoğlu konuş. Yandıkça yanar, alevlerin içinde gözyaşı damlar.
Kan ter içinde bir bekleyiştir bu, belki bir umut, ışık bekleme hali.
Alıntı