Kişiye kendisini gerçekleştirmesi imkânı tanımayan taklit’e dayalı bir gelenek…

Kitap ve İnsan - kitapveinsan.com

 

Genç kuşaklar hayatın geleceği doğru yaşandığını hatırlayarak, kendilerini geçmişe göre değil, geleceğe doğru hazırlamalılar. Eski kuşak yazarları okurken, onları efsanevileştirmek yerine, hakkaniyet duyguları içerisinde kalarak, eleştirel bir dikkatle okuyabilmeliyiz.

Eski kuşak yazarların, kendi dönemlerinden kaynaklanan zaaflarıyla ilgili eleştirel değerlendirmeler yapmadığımız için, bu zaafları bugün, bir erdemmiş gibi sahipleniyoruz.

Olaylara ve şartlara göre konum belirlemek, bizleri olduğumuz kişiler olmaktan çıkarıyor.

Kişilik sahibi Müslümanlara yakışan, her dönemde her şartta büyük bir ahlaki sınavdan geçiyor gibi bir tavır/tarz sahibi olmaktır. Şartlar ne olursa olsun İslami kimliğimizi çok güçlü ve çok vakur bir biçimde temsil yükümlülüğümüz var.

Kişiye, kendisi olması, kendisi kalması, kendisini gerçekleştirmesi imkânı tanımayan taklit’e dayalı bir gelenek hiçbir şekilde sürdürülemez, savunulamaz ve meşrulaştırılamaz.

Taklit yoluyla soylu/derin inançlara, soylu/derin düşüncelere asla ulaşılamaz.

Kendisi olmayı, kendisini gerçekleştirmeyi başaramayan varoluşlar, sahte varoluşlardır. İnsani varoluşun geçici ve sonlu olduğunun idrakine vardığımızda, hayatımız anlam ve bilgelik kazanır.

Atasoy Müftüoğlu, 29.01.2018 – Tamamı: http://islamianaliz.com/haber/muftuoglu-bugun-kontrolsuzce-iktidar-ayricaliklari-pesinde-kosuyoruz-62905#sthash.Y7R4gnwK.xsqVvqHC.dpbs