Şeyhin biri “elimi öpen cennetliktir” deyince sosyal medyada fırtınalar koptu. Adamı tefe koydular, rezil rüsvay oldu.
Hâlbuki bundan 80 sene önce benzer şeyleri Said Nursi de demişti.
Risalelerimi okuyan cennete giriyor.
Bu kitaplar bana yazdırıldı.
Kur’an’ın 33 ayeti benden haber vermiş! vs. Binlerce herze.
Hani şu DİB’in bastığı Külliyat!
Evrenesoğlu denen zırto haklı olarak sitem ediyor: Said Nursi’ye yazdırılıyor da, “Risalet Nurları” bana yazdırılınca neden itiraz ediyorsunuz?
Diyorum ki, bundan seksen sene önce sosyal medya olsaydı, acaba Said Nursi nasıl tefe konurdu. Maskara edilirdi.
Maalesef kimsecikler o dönemde onun aleyhinde bir kitap veya hatıra yayınlamamış.
Adamın bütün hurafelerini, çelişkilerini kendisinin redekte ettiği Tarihçe-i Hayat’ında, ya da (şakirtlerin eleğinden geçmiş) Son Şahitler’de bulabiliyoruz.
Said dert yanar: Bana medrese talebeleri yani dini ilimleri bilenler sahip çıkmadı diye. Dini bilen mektepliler anlattığın hikâyelere inanmaz ki.
Mesela Said’in numorolojilerine (ebced cifr sahtekarlıklarına) inanmayan Seyrânî adlı talebesi onu terkediverir.
Yani cahiller ya da yanlış dini bilgilere sahip kimseler bu tür Uşşakî şeyhi ebuzittin bilmem ne gibilerin, Evrenesoğlu gibi şarlatanların ardına takılıyorlar.
Saadettin Merdin