Sayıların babası Pisagor günümüze dek uzanan birçok miras bırakmıştır. Bunların arasında Pisagor Bardağı olarak adlandırılan bir el yapımı bardak içerdiği anlam ve mesaj ile bana çok anlamlı gelmiştir hep. Basit bir bardak değildir. Altı delik bir bardaktır. Altı deliktir ama içine su konunca bardağın altından su sızmaz nedense. Ancak bardağın içindeki çizgiden fazla doldurulunca, bir anda o ana kadar su akıtmayan bardak bir anda su akıtıverir. Büyülü bir bardaktan bahsetmiyorum. Pisagor, basit bir fizik kanununu kullanarak bunu sağlamış. Altını çizmek istediğim ise bardağın içerdiği anlamdır…
Denge, ölçülülük ve ahenk ile ilgili evrensel kaideleri hatırlatır sanki bizlere 2600 yıl öncesinden.
Belli bir ölçüye dek bardaktan su sızmaz. Çünkü bir fizik kanunu ile ahenk içinde tasarlanmıştır bardak. Her şey eşiği gösteren çizgi geçilene dek dengededir; aynı evrendeki tüm cisimler gibi. Ancak o eşik geçildi mi denge bozulur, bardak boşalır ve dinamik denge yasası ışığında yeni bir denge sağlanır. Bu yüzden bardağı kullanan kişinin eşiği bilerek ölçülülük prensibi ile kullanması lazımdır. Bunu bilmezse denge kanunlarını es geçer ve yeni bir dengenin sağlanmasına dek düzenin bozulmasına sebep olur.
Her şeyin kusursuz bir ilahi denge içinde, mutlak bir ölçü ve ahenk ile işlediği bu düzende bu 3 erdem aynı zamanda biz insanların nasıl yaşaması ve birbirimize nasıl davranmamız gerektiğine de işaret etmiyor mu sizce de?
Kişi kendi imkan ve kabiliyetleriyle dengeli yaşarsa, toplumsal kurallar ve adap, edep ilkelerine uyarsa, evreni yöneten fiziksel ve ilahi kurallara uyarak ahengi sağlarsa mutlu olmaz mı?
Kendisine ve başkalarında ölçüyü kaçırmadığı sürece özgür ve mutlu yaşayabilir insan. Bunun için de içsel dengesini sağlamayı bilmelidir.
Alıntı: felsefetasi