Din alanında doğru bilginin ölçütü Kur’an ve akıldır; bir şey akla ve vahye aykırı ise hangi kaynakta olursa sadece malumattan ibarettir.
Akıl karşıtlığının bile akılla yapıldığını anlayamayanlar, düşünmenin sorumluluk, ibadet hatta dinen farz olduğunu da kolayca anlayamazlar.
İnsan akıl ve bilgi varlığıdır; din adına aklı ve bilimi itibarsızlaştırmaya kalkışmak din istismarını, ezilmişliği, cehaleti teşvik etmektir.
İnsan belleğindeki her türlü bilgi yorumlanarak kaydedilir. Bu gerçek bile din alanında eleştirel düşünceye niçin ihtiyaç olduğunu gösterir.
İnsanla ilgili her şey insanın kendini tanımasına ve anlamasına bağlı olarak anlam kazanır. Kendini (akıl) bilmeyen Allah’ı nasıl bilsin ki?
Prof. Dr. Hasan Onat, Ağustos 2017 – https://twitter.com/Hasanonat